Altın kemer
bağlanmış bellere hayran oldum.
Estikçe huzur
veren yellere hayran oldum.
Seher vakti
bağlarda zikre başlayıp coşan,
Aşkına ağıt
yakan dillere hayran oldum.
Baharı
müjdeleyen bin bir renkli çiçeğe,
Güz aylarında
açan güllere hayran oldum.
Ölümsüz bir
aşk için nice sınavdan geçip,
Mecnun’u çöle
atan hallere hayran oldum.
Aşk ile yanan
kalbin sönmez olur yangını,
Kerem’den arta
kalan küllere hayran oldum.
Gözlerde ki
sevgiyi, güzelliği saklayan,
Yaşmak diye
örtülen tüllere hayran oldum.
Duyguları,
hasreti, coşku dolu meşkleri,
Hazla dile
getiren tellere hayran oldum.
Han ölür, ece
kalır, nefisler sınav verir,
Eşine sadık
kalan dullara hayran oldum.
Eksilmez ki
hiç umut sevenlerin kalbinden,
Kuru dala
asılan çullara hayran oldum.
Savaşın
ortasında çaresizlik içinde,
Kardeşine el
açan kollara hayran oldum.
İman ile
sabredip gerçek aşka varacak,
Hakk’a doğru
uzanan yollara hayran oldum.
Nefsine isyan
edip Allah diye inleyen,
Dergâh da çile
çeken kullara hayran oldum.
Nice güzel
gördüm de biri kaldı aklımda,
Al al olmuş
yüzde ki çillere hayran oldum.
Bir ömür
bekleyip de düşlerim de bulduğum,
Macit’e bir
gül sunan ellere hayran oldum.
Mehmet Macit
20.03.2017
Dikili/İzmir