ne kadar sevdin onu? diye sordu bir can parçası
aklının alamayacağı kadar dedim
tarife gelmez,
ifadeye kelimelerim yetmez
hayale sığmaz
sen gördün mü bendeki yürek yarasını? dedim ona
açıp göstermek istedim yüreğimi
halihazırda bıçağı alıp kesmek istedim kalbimi
kaburgalarımı kırmak istedim var gücümle yumruklayıp
elime alıp kalbimi, gör ve anla onun bendeki yerini, demek istedim
papatyalar kurusa da, solsa da mevsiminin dışında
yürekte her daim tazedir dört mevsim, yara gibi tazedir hüzün gibi
sorulur mu bana onu ne kadar sevdin diye gülerim sana,
afrikalı bir çocuğa ekmek yer misin demek
çöldeki birisine su içer misin demek mantıklı mı sence
sildin mi gözlerimdeki hüzün deryasını? ey yâr
nasıl anlatsam şimdi sana bendeki can parçasını?
hani olmazsa bir an bile bende kazara aklımdan çıkarsa
ve gönlümde unutulursa bir an
cam parçası olup batar yüreğimin ortasına yokluğu
ne kadar sevdin onu? diye sordu bir can kesiği
yüreğim bir papatya eziği dedim, hüzün kokar
bir kadın ne kadar sevilirse o kadar sevdim onu
ölçüsü var mı ki bunun; metresi, kilosu ya da litresi
yüreğimin kalibresini anlar mısın, aşkımın çapını
bütün yüreğimle sevdim onu desem
bütün aklımla sevdim, anlayabilir misin beni
misal istersen göğü gösteririm sana
her noktası kadar göğün, her tonu kadar mavisinin
yetmezse okyanusu daha da yetmezse sonsuzluğu
tahammülüm yok onsuzluğa
soluğum kesilir de ona olan sevdam kesilmez
ömrüm biter de ona olan aşkım bitmez
onun bendeki yüzölçümünü biliyor musun
yüreğimin tapusunun kime ait olduğunu
nasıl ikna olacaksın, sayıların en sonuncusu desem
aklın alır mı bunu, çöldeki kumlar kadar desem
yerin yedi kat dibi kadar, göğün tavanı kadar desem
ve durmadan sevsem onu, nefes almadan, gözümü kırpmadan
sana ispatlasam mesela bir kadın nasıl da sevilir uzaktan
nasıl da özlenir yürekten, nasıl da yanılır uğruna cayır cayır
ne kadar sevdin onu, diye sordu bir aşk yaralısı
azrail olsa canımı veririm ona dedim.
var mı severken benden daha gözü karalısı.
var mı benden daha yaralısı...
bir kadın ne kadar sevilirse
o kadar sevdim onu
tıka basa
doyasıya
kıyasıya
ölesiye