sensizliğin buz tutan ıssızlığını delip geçerek
kurşunlar sıkıyor yokluğun, kalbimin çıplaklığına..
soluğuma diziliyor sonra içime bıraktığın korlar
bense kokunu öpüyorum kızıl kızıl,
içtenliğinle kandırıyorum kendimi..
duvarlara kazıdığım tutsaklığım şah damarı sanki
elleri kirli bu şehrin, dudakları çiğ tanesi..
sığınır oldu çaresizlik yalın bir yalnızlığa,
can çekişen solum tükendi artık..
arala hadi parmak uçlarınla karanlığı,
ya da bir son çiz göz bebeklerinle ahraz yanıma..
yeter ki sallandırma zihnimi Araf'ta..
ama
sakın unutma deli gibi sana akan gözlerimi
ki aklımın en sığ köşesinden vuruyorsun düşlerime yuvalanan kimliğinle..
terk edilmişliğimle sığınırken sana
yüreğinden bir ölüm seç bana..
s'onsuzluğun bitkin imlerini taşımaktan yoruldu yüzüm
mezar oldu göz çukurlarım kalbime..
ardı arkası gelmeyen kelimeler dökülüyor dilimden bazen
üstün körü avuçluyor kalemim her birini..
ağıtlar doğuyor güneş yerine günüme..
bilemedim,
hangi denklemin bilinmeziydi gülüşüne aç kalmamın yıllanmışlığı
h'içsizliğini üf ederken ruhuma..
varoluşunun ağırlığı kadar kanadı ellerim,
diriltemedim bin kez küle dönen bedenimi..
sayısını unuttuğum müebbetlere gardiyan oldum..
göğsümü can kemiğinden ayırma vakti şimdi,
baharı tutamayan kalbimin son kış öyküsü olsun bu
koynundan asıldığım gecelere darağacı..
emel güneysu
(
Üf.. başlıklı yazı
güney-su tarafından
6.06.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.