Gidelimmi güzellik
Eski çağlardan kalma,
Üzerinde aşkın kirlenmediği bir kasabaya
Kaçalım bu kalabalıktan
nesneye dönüşmüş insanların arasından
Korkmadan düşünmeden sorgusuz sualsiz gidelim.
Bazı akşamlar balık tutarız
Yüreğinde kötülük geçmeyen insanların arasında
Akşamları rakı balık masasına
Yıldızların bizi seyrettiği yerlere gidelim
Haritaya bakmadan plansız birazda
Yüreğinin dur dediği yerde durmak sözüm olsun sana
Ne olur, tüm yaşananı geride bırakıp, yalnız yüzüme baksana
Yüzümde kendini bulacaksın
Güzelliğini gözlerinin
Küçük iki ada şeklinde elmacık kemiklerini
Puhu kuşu sırrında saçlarını, bende çözeceksin
Bir ben bulacaksin, sen olmuş etten tırnağa
Düzeltmesi zor olur kırılmışlıkları
Okula yeni başlamış kenarları süslü defter gibi
Baştan yazalım hikayemizi
Gözlerin çarptığında gözlerime
Aramıza sızanın Rüzgar olduğu yere gidelim
Bir şiire başlayalım
Çağları sığdıralım iki satır arasına
Her teline saçının bir mübaala
İnan abartmıyorum, fakındayım
Kalemi kırılmış bir şair gibi
Kendim yürüyorum yağlı urgana
Çıkart cebinden medcezirleri
Güneşi tenine sür
Mehtabı gözlerine
Gönlünde sakla beni, yalnız beni
Gidelim diyorum güzellik
Dağlarından kekik rüzgarları esen,
çingelerin ebegümeci topladığı yerlere gidelim.
Ve güzellik
Varsa hala yaşanılası ömrümüzün
Ufuk çizgisinde günebakanların uzandığı yerlere
Soluksuz sevişmelerle zamanın durduğu evlere
Yapraklarının penceremize açtığı güzlere
Gözlerine, kalbine sığınan yemine
Saçlarının düştüğü kilime
Dört mevsime
sana gelen iklime gidelim...
MUĞBER