Üşürken
avuçlarım tutulsa fırtınaya
Naz etsem
yıldızlara naz etsem dolunaya
Ardım
sıra acılar geçtiğinde sıraya
Gözlerimde
biriken sakladığım nem midir
Beni
böyle ağlatan çile midir, gam mıdır
Kapımdan geçse
yağmur evime lütuf derim
Ben ki
abdal bir adam böyle lütfu nederim
Fakirler
sofrasına yazılmış mıdır yerim
Şimdi söyle
rüzigar halim ihtiras mıdır
Böylesi kötü
kader duyulmuş miras mıdır
Semahtadır
dertlerim koşturur peşim sıra
Yazdırdım
sıkılmadan yaşadığım asıra
İnatla basıyorlar
eyleşmeyen nasıra
Uykusuz
gözlerimde ağarmayan tandayım
Sahipsizim
sahipsiz bir garip zamandayım
Görenler
arsız arsız düşüyorlar düşüme
Nasıl da
sığdırmışım onca derdi döşüme
Sitem ektiler
sitem çocuksu gülüşüme
Bilinmez
belalara bedenimi kardılar
Daha ben
yaşamadan kefen ile sardılar
Sorarım
ey insanlar kurtulmak ölmek midir
Yaşamak
diyen kalbi ortadan bölmek midir
Acıyla inleyeni
hayattan silmek midir
Nedir ki
diyetimiz ermek için huzura
Şikâyet
edeceğim varır varmaz huzura
Aldattı
fani dünya sen nefsime darmışsın
Âdemin
dertlerini dert üstüne sarmışsın
Zulmle abat
olana görüyorum karmışsın
Değmesin varlığına
bir nebzecik ihtiram
Hak salık
vermez ise bırak kanasın yaram
Âdem
Efiloğlu