Herkese nasip olmaz
Kaybı harabeti
Gönüllerde tutuşanla viran
Geri mi kor sanırsın, sönmeziyle hicran
Kimi durumlar Nemrut yoludur
Azıyla oh denişi, ucuz savuşum
Bazı ayrılıklar vardır
Milyonların koluyla aguşum
Dünyalara değerle bir kavuşum
O bir fani
Olmazı ile sani
Bu devimle bani
Kolektif bilinci
Her bir yürekte
Her bir yürekle kani
Bir milletin
Gönülden gönüle sözlüsü
Evrene, uygarlık içinde bakmanın irfan gözlüsü
Sevi seli ile ağlatan
Ezik ulusları coşkusu ile çağlatan
İlhamı firakla mutluluktan yürekleri dağlatan
Bir millet kendi, kendisini anıyor
Bir millet sevgisiyle kendisine aydınlanıyor
Kendisine, kendisini; bağlatan
Kasımlar yaman
Kasımlar Ay olma dışında da zaman
Perişan eder kötü yüreklere olur kocaman
Kimi kulağı ağrımakla o günlerde
Kimi yurtdışında olma mazeretiyle
Kendi zindanlarının, kendilerine nezaretiyle
Sayesindeyiz
Çanakkale de, Sakarya'da, Dumlupınar’la
Kolektif bilinçleydi
Kibirce yanılmayı gaflet sineydi
Şimdi yoktuk
Gayesindeyiz
Tarih bilinciyle...
Eğer yedi düvelce kandırılsaydı
Bağımsızlık için yükseltmeseydi hilal
Şimdiki halimiz olacaktı, izmihlal
Bilmez değildi
Geri bağlanım yasası bilinciyle
"İnancım niye muteber olmuyor?" diye
Taassuba eğilmedi...
Demişti "bilimdir hakiki tarikat"
Kasıtlar çoktu, değildi kasta eğimde
Aynı menzile ayrı yolla lehimde
Cemaate, şeyhe, şıka, saltanata
"Ne istedilerse verdik" demişiyle
Önümüze koysaydı barikat
Sevr’e keyif olur
Afganistanlaşan ile yoktuk şimdi
Her On Kasım bir düğün
Kimse karışmaz
Gönüllerden gönle öğün öğün
Yoktur benzeri, emsaliyle
Yaptıkça ne eziyet olur; ne döğün
Her On Kasım bir sıcak
Her On Kasım Ulus bilinciyle bir kucak
Üşümez geldiğinde şöyle bir usulcak
Her akla düşende, donmuş olanı ısıtacak
10.11.2017
Garabeti Harabat: Yadırganacak durum aramak yıkılıştır.
Aguş : Kucak
Hicran : ayrılık
Firak : ayrılık
Bani : Kurucu
Fani : Ölümlü
Sani : İkinci, ikincisi
Kani : İkna olmuş
Nezaret : gözetmek, gözlem etmek, eşlik etmek, sevk ve idaresi altında olmak
İzmihlal: Çökme, yıkılma, yok olma