Hurma ağacında yağmur damlası,
Güneşte okşarken parlar hırkası,
Görünür rengârenk nurdan doğası!
Aşkımsın güllerde, benim efendim…
Çöllerinde izin, yelinde sesin
Sünnetinde rahmet yaşar hevesin,
Medine’de olmak rüya herkesin
Varsaydım yoluna, benim efendim…
Haremine gitsem, kabrini gezsem
Rawza'nda dualar ruhunu sezsem,
Mecnun’un olup da, çehreni süzsem
Aşkımsın dilimde, benim efendim…
Diz çökmüş dinlerim, kalbimde derin
Andığım hicretin, Uhud, Bedir’in…
Her canda huzurun, miras eserin
İlme daldığımda, benim efendim…
Savaş dediğinde sana gelseydim
Yanında savaşıp yara alsaydım
Cemaline bakıp, bakıp dalsaydım
Kollarında ölseydim, benim efendim…
Muhammed Mustafa, Mahmûd Efendim
Amine’nin nuru, doğmuştun yetim…
O günün şahidi olup, sağ salim
Duyup da gülseydim, benim efendim…
Saffet Kuramaz