Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 2.03.2018
Okunma Sayısı : 1063
Yorum Sayısı : 0

ALLAH’IN BİZİ ZİKRETMESİ NE DEMEKTİR?

    Bizim Allah’ı zikretmemiz, ALLAH ismini devamlı tekrar etmemizdir. Allah’ın bizi zikretmesi ise rahmet, fazl ve salavat nurlarını göndermesidir.

76/İNSÂN (DEHR)-3: İnnâ hedeynâhus sebîle immâ şâkiren ve immâ kefûrâ(kefûren).        Muhakkak ki Biz, onu (Allah'a ulaştıran) yola hidayet ettik. Fakat o, ya (Allah'a ulaşmayı diler) şükreden olur, ya da (Allah'a ulaşmayı dilemez) küfreden olur.

2/BAKARA-152: Fezkurûnî ezkurkum veşkurû lî ve lâ tekfurûn(tekfurûni).                                  Öyle ise Beni zikredin ki Ben de sizi zikredeyim. Ve Bana şükredin ve Beni inkâr etmeyin.

     Küfürden ve dalâletten kurtulmak için Allah'a ulaşmayı dilemek gerekir. O zaman kalbin mührü açılarak, kalbin içine îmân girer. Böylece kişi küfür üzere olmaktan kurtulur, mü'min olma şerefine ulaşır, şükredenlerden olur. Allahütealâ hem Dehr (İnsan) Suresi 3 hem de Bakara Suresinin 152. ayet-i kerimelerinde şükürle küfrü karşı karşıya dizayn etmiştir.

     Şükür, küfrün tam zıddıdır. Çünkü mutluluğu yaşayanlar, huzura adım adım yürüyenler, o duydukları huzurun karşılığında Allah'a hamdedeceklerdir, şükredeceklerdir. Ama kâfirler, hiçbir zaman Allah'a şükretme gereği duymayacaklardır. Allah'a ulaşmayı kalplerindeki küfür sebebiyle dilemeyecekler ve bu yüzden gidecekleri yer cehennem olacaktır.

     Burada bir hususa daha işaret ediyor Allahütealâ. Zikir müessesesi, kişiyi her gün biraz daha Allah'a şükreden bir pozisyona getirir. Kişi mü'min olmadıkça, küfürden kurtulmadıkça ne kadar zikrederse etsin, kalbinde hiçbir şey gerçekleşmez. Allah'a ulaşmayı dileyenler ancak onlar şükredenlerden olurlar. Ve şükür, onların davranış biçimlerini teşkil eder.

39/ZUMER-23: Allâhu nezzele ahsenel hadîsi kitâben muteşâbihen mesâniye takşaırru minhu culûdullezîne yahşevne rabbehum, summe telînu culûduhum ve kulûbuhum ilâ zikrillâh(zikrillâhi), zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu, ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin).                                                                                                                                         Allah, ihdas ettiği (nurların) ahsen olanlarını (rahmet, fazl ve salâvâtı), ikişer ikişer (salâvât-fazl ve salâvât-rahmet), Kitab'a müteşabih (benzer) olarak indirdi. Rab'lerinden huşû duyanların ciltleri ondan ürperir. Sonra onların ciltleri ve kalpleri Allah'ın zikriyle yumuşar, sükûnet bulur (yatışır). İşte bu, Allah'ın hidayetidir, dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve Allah, kimi dalâlette bırakırsa artık onun için bir hidayetçi yoktur.

33/AHZÂB-43: Huvellezî yusallî aleykum ve melâiketuhu li yuhricekum minez zulumâti ilen nûr, ve kâne bil mu’minîne rahîmâ(rahîmen).                                                                                 Sizi (nefsinizin kalbini), karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için, üzerinize salâvât (vasıtasıyla nur) gönderen, O ve O'nun melekleridir ki O, mü'minlere Rahîm(dir). (Rahîm esmasıyla tecelli eden).

24/NÛR-21: Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni), ve men yettebi’ hutuvâtiş şeytâni fe innehu ye’muru bil fahşâi vel munker(munkeri) ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden ve lâkinnallâhe yuzekkî men yeşâu, vallâhu semî’un alîm(alîmun).                                                                             Ey âmenû olanlar, şeytanın adımlarına tâbî olmayın! Ve kim şeytanın adımlarına tâbî olursa o taktirde (şeytanın adımlarına uyduğu taktirde) muhakkak ki o (şeytan), fuhşu (her çeşit kötülüğü) ve münkeri (inkârı ve Allah'ın yasak ettiklerini) emreder. Ve eğer Allah'ın rahmeti ve fazlı sizin üzerinize olmasaydı (nefsinizin kalbine yerleşmeseydi), içinizden hiçbiri ebediyen nefsini tezkiye edemezdi. Lâkin Allah, dilediğinin nefsini tezkiye eder. Ve Allah, Sem'î'dir (en iyi işitendir) Alîm'dir (en iyi bilendir).

 

Allah razı olsun

Burhan AKSU

 

( Allahın Bizi Zikretmesi Ne Demektir başlıklı yazı mihrimah tarafından 2.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu