ÖMRÜM SANA EMANET
Ömrüm sana emanet sevdiğim,
Ömrüm sana emanet, benden sonra.
Ömrüm dediysem yani,
Benden geriye ne kaldıysa artık,
Onca yaşanmışlıktan sonra, kırık, dökük paramparça.
Biraz umut, biraz hasret, biraz ayrılık.
Çokça hüzün, çokça sevgi, çokça biz
Biliyorum ne gözlerimiz buluşacak bir daha kaçamak
bakışlarla,
Ne sen sesimi duyduğunda,
Bütün mimiklerinle birlikte güleceksin utanarak.
Ne de ben seni özlediğimde sabahı zor eden bu yüreğimi,
Sıkı sıkıya alıp avuçlarıma,
Bir daha gelip kapına bırakabileceğim bundan sonra.
Gidene değil, kalana zor bu keşmekeşlik,
Bu yârdan ve serden geçmişlik,
İnsanın yakasından düşmeyen garip suskunluk,
Zamanı ve mevsimleri birbirine devşiren bu
alacakaranlık,
Sakın üzülme sevdiğim gidiyorum diye,
Ben sende emanet bırakıyorum kendimi giderken.
Giden bir beden aslında,
Kalansa bütün benliğimle sana ait olan ben.
Ama… ama peki ben nasıl yaparım,
Nasıl dayanırım şimdi olamadığım hayatına,
Seni özlediğimde koşup gelmek yok artık bana,
Ya da bir eşyanı koklayıp teselli bulmak,
Sabahın üçünde özledim diyerek telefona sarılmak,
Alel acele bir çiçekçiye uğrayıp,
Unutulan doğum günlerini hatırlamak.
Kim teselli edecek gözyaşlarımı,
Daha kirpiklerimden süzülüp düşmeden,
Kim dil dökecek kanayan yaralarıma,
Söyle kim yaslanacak artık omuzlarıma,
Biliyorum artık ben bekleyen sen ise beklenensin,
Belki her gün, belki haftada, bir belki yılda, belki de…
Sakın taşımasın kalbin beni unutulanlar sokağına,
Belki üzüleceksin, süzülüp düşecek bir kaç damla,
O anda kokun sinecek bil ki sana hasret toprağıma,
Ya sen… Ya sen kime emanet edeceksin kendini,
Bu özlemi sona erdirmek için koşarcasına çıkıp gelirken
bana…
İyi bakasın yokluğumda,
Hem kendine, hem de bana.
Ömrüm sana emanet sevdiğim,
Ömrüm sana emanet,
Benden sonra…
https://www.youtube.com/watch?v=3CJhaVRtohk