Bir bilinç kuşandım. En siyahından
bir kuşak... Ama umut da onunla daha bir mavi olmuş sanki. Bir cevap bulmuş
gibiyim aklımdan geçen bilmecelere. Bir bilgelik gelip oturmuş cahil kalmış
yanıma.
Kişiliği tam oturacakken altından
taburesi çekilmiş insanların aksine, taburemi tutup da oturuyorum. Daha bir
akıllıca verdiğim kararlar. Üzmüyorum eskisi
kadar sevdiklerimi. Ve üzülmüyorum sevdiklerimin aslında beni üzmek istemeyip
de yaptıklarına. Dostla daha bir varıyorum muhabbetin tadına. Öncesinden de
samimi bir bilinç ile.
Sevildiğimin kat ve katı seviyorum
beni sevenleri. Ve şefkatle bakıyorum benden nefret edene bile. Bir olgunluk ki
akıl alır gibi değil. Bir delilik ki kırk akılının kuyudan çıkaramadığı taşı
elimle koymuş gibi buluyorum!
Tam isabet kurduğum cümleler. Kızgınlığım
dahi haklı bulunuyor sitem ettiklerimce. Bir ulvi hal ki bu bendeki inanın
bende bilemiyorum nereden geldi.
Aileyle geçirdiğim vakit öncesinden
az olsa da. Daha verimli oluyor çoğu kez. İhmal ettiğim ne varsa acısını
çıkarırcasına yaşıyorum. Görüyorum ki en çokta kendimi ihmal etmişim yaşarken.
Yaşadıklarım aslında yeni almış
olduğum bir karar değil. Açıkladığım şeyse çoktan almış olduğum bir kararın
ancak zamanla dile dökülmüş olarak yansıması. Yakın olmak zorunda değilim düne.
Bugünden uzak olmayayım kafi. Yine de hiç düne uğramayacak değilim. Elbet ders
alırken geçmişten bir yandan da hayıflanacağım yaşarken kaybettiklerime. Ama bugünümde
edindiklerimle daha bir umutlu yaşayacağım. Bu benim kararım. Ömrümde kaç kez
uğrar ki böylesi olgunluk. Henüz yeni bir hataya meyil etmemişken tadına varmak
istiyorum aldığım derslerden hayatıma kattığım kazanımların…