Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca

Acının ortasında acısız olmayı,

Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.

Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.

Aşk diyorsunuz ya,

İşte orda durun bayım

Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım

Kendimin ucunda

Öyle ıslak,

Öyle kötü kokan,

Yırtık ve perişan.

 

Siz aşkı ne bilirsiniz bayım

Aşkı aşk bilir yalnız!

 

DİDEM MADAK








Geceli gündüzlü düşlerin satır arası

Karanlığın toz torbası yalın ve itaatkâr

Karanın meclisinde saf tutan, sen, yabancı:

Hangi hoyrat rüzgâr sürükledi seni?

 

Göğün gümbürtüsüne karışan ayak sesi

Elemin.

Dış hatlarında benliğimin kuyruk acısı adeta

Her şiir.

 

Mecalsiz tokalaşmalarım:

Sabırla dirayetim sonsuzluğun ufkunda

Hep ama hep satır arası yalnızlığım

Yine utkum…

Yine mi tutuldu nutkum?

Hoyrat bir acı;

Deliksiz uyku;

Zamansız bir ölüm dillendiriyor şair:

Tanımadığım bir mevsimden

Sesleniyor avazı çıktığı kadar.

Duymadım ben; duyamazdım:

Ölü bir imgeyle pazarlığa oturmuştum

Dün gece ve

Bir önceki gece

Ve bir sonraki…

 

Hazin makamında kalemim;

Namert bir isyandan çaldım ben bu nefsi:

Öldürdüm usulca

Ölümü çağırdım sakil sessizliğin

Tonları duyulmaz sesinde

Tınısı kayıp ömrümün

Sakil alfabesinde

Ben sağır bir hece…

 

Boyutsuzluğumun kamberi;

Elyaf düşlerimin çeperi

Belli ki uyutulmuşluğumun iz düşümü

Her yenilgi:

Kabzasına çentikler attığım kayıp mecalim:

Şakağımda dayalı namlusu gölgemin:

Seğirten hangi hükümse

Hangi yürekse neşriyatta takılı isyan:

Ansızın gözümden düşen

Gözlerimde dolu nehirler

Kabaran denizden çaldığım bir

Med-cezir.

 

Yaftalandığım kadar

Sevmem mümkün mü?

Şimdi kazan kaldıralım habis düşlere

Esefle yıkayalım dizeleri:

Ben bir düş cambazıyım,

Sen sefil gölgemden çektiğim,

Yanımda kalan karım

Belli ki unutulmuş yalnızlığımın fermanı

Yazdığım her şiir.

 

İçime çektiğim nefessiz hayatlar

Yalandan sevinen ebabil kuşları

Ben bir düş sihirbazıyım, bayım,

Didem Madak andı yine iç sesimi.

 










( Ben Bir Düş Sihirbazıyım... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 4.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu