Y/ama dediğim gün öğrendim adımın anlamını.

Üzünç bir vesile idi

İçimdeki aymazlığın tantanasına sığdırdığım gözyaşı.

Sev, demişti Tanrı usulca:

Artık yaşım kaçsa övündüm içimdeki

Kuşlarla.

 

Her öğün sevgi vardı tabağımda:

Teyakkuzda duran bir illet kimince;

Sevip sarmalayan kimse

Onur duydum aslında

Farkına varmayı değil

Fark edilmeyi medet umdum:

Öncemde yoktu böylesi devasa y/amalar

Aslıma döndüm her daim

Aklımla alıp veremediğim

Bir de boca ettiğim sevgim.

 

Sabrımı sınayan hep insandı;

Sabrı verense Tanrı.

Evrenin de bir ikramı

İçimdeki çatlak peri.

 

Sorularımın muhatabı yoktu

Ne de olsa cevabı yoktu varlığımın

Ne amaca hizmet ettiğimin de bilincinde

Olmadığım ve kimince

Kuyruk acısı

Artık arkamdan kim ise

Kuyumu kazan.

Sonlanmalıydım aklımca

Sonramı güncelledim hayallerimle.

Yoktum bir zamanlar

Belki kuru bir ot dört duvar arasında

Sararan ümitlerimi de sonlandıran.

 

Hadiselerin haddi hesabı yoktu

Devasa nöbetlerde

Uykuyla aram ne zaman bozuksa

Öğütüldüm değirmende

Aklı evvel hayallerimde

Uçan üç beş kuşla sırdaş

Mızrabı mıydım da hayatın,

Mütemadiyen farklı yollara sapan?

 

Bir rutin dillenen:

Gazapla dolu yeryüzü

Aşkın afakında her nedense gözyaşı.

Sivri dilleriyle mahşerimi yarattılar

Tarattılar da mabedimi

Gözlerimin önümde:

Dalkavuk hezeyanlar

Kim ise birbirini ihbar eden,

Çatık kaşların asasında

Atıl bir yürektim hepi topu.

 

Kıyama duran manifestomda

Yürek yiyen şiirler kadar yüreksiz değildim işin aslı:

Detaylarda yaşadığım kadar

Resmin hiçbir karesinde saf tutmayan

O solgun ışık

Her nasılsa içimdeki kıvançla

Kabaran göğsümde uyuttuğum mazim:

Ne çok şarapnel saplandı da

Bırakmadım elden ümidi:

Gün yarılandı, devrildi gök kubbe;

Hayat soyutladı beni imge imge:

Şiirler kadar yalnız;

Varlık dediğin katıksız gözyaşı;

Sus’lara gebe her gece;

Oyaladığım kadar avuttuğum mevsim:

İçinde ölüp ölüp dirildiğim

Suskun nefsime düşmandı umudum

Yasakların öbeğinde

Sancılı bir fani.

 

Yer gök bir araya gelse de…

Gelmedi gelemezdi hangi kaçak düşse

Yeniden konup başucuma

Uyumayı denedim ömür boyu

Lakin gözlerimde hep yaşlar engel oldu

Uykudan uyandığım hangi asırsa

Heba oldu tüm hayallerim;

İzdihamda ölmeyi dileyen bir Tanrı adeta

Şehrin silik ruhu

Solmayı unutan bir çiçektim;

İçimde doğan güneşin pervazında

İllet bir hece;

Yan yana gelmeyi dilediği o melun hadise:

Yoktum ben asla da var olmayı dilemeyen

Dinçliğim hiçliğimdendi

İçimde açan kanıksanası hoyrat bir pencere;

Gerisi de geldi bir şekilde:

Yeniden doğduğumda

Elbet gelecekti de bu hikâyenin ertesi.

 


( Y/ama başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 18.02.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu