Züleyha'nın Sevdası Can
yakıyor feryadın, yüreğim ağlama sus Ki
canhıraş avazın yükselir asumana Ebedi değil keder, bitecek elbet kâbus Sabretmek
adanmaktır sakın düşme isyana Firkat
kasırgasıyla umut ateşin sönmüş Kutlu
saadet çarkın birden tersine dönmüş Seni
bu hale koyan nazlı canın vedası Hüzzam
oldu canına Züleyhâ’nın sevdası Can
yakıyor feryadın, yüreğim ağlama sus Elbet
bitecek keder değildir ömre mahpus. Derununu
kanatan şu gizemli hikâye Tahammül
yokuşunda çaresiz yorgun düştü Mahrum
bırakılsan da et sevgiyi himaye Umutlu
hayallerin bak seraba dönüştü Afaka
yayılmasın, koru da esrarını Koru
gönül közünü, görsen de zararını Zehir
katar aşına nazlı canın edası Dram
oldu ömürde Züleyhâ’nın sevdası Derununu
kanatan şu gizemli hikâye Sancıyla
kıvransan da vazgeçilmez sermaye. Derilmemiş
duygular kalır sinemde bakir Hasreti
tetikleyen gecedir benim hısmım Acılar
yaşamakta bu can nasıl da mahir Bedeni
örseleyen vefasızlıktır hasmım İmkânsız
özlemlerle tutuşup yanan gece Karanlığı
çöker de olur cana işkence Her
anı ömre bedel yârin şeb-i yeldası Evham
oldu canıma Züleyhâ’nın sevdası Derilmemiş
duygular solar sinem de bakir Kaynar
aşkın cefası görülmese de zahir. Düğün
bildi hüsranı, çıkardı davetiye Yıktı
gönül köşkümü, sultansız koydu tahtı Tutsak
etti aşkına gamı sundu hediye Buhrana
sürükledi umut ufkunda bahtı Aktı
hüzün özüme dolup taştı ummanım Sitem
yükledi efkâr tüttü serde dumanım Sevda
vurgunu kalbin bir ömürdür fedası İdam
etti atiyi Züleyhâ’nın sevdası Düğün
bildi hüsranı çıkardı davetiye Ölmeden
ecelime yakıldı bir mersiye. İhtiraslı
düşlerde boşa çıkarken güven Yakini
kucaklayan ölümlü bir hızırım Bir
kum saati gibi dökülüyorken beden Vuslatsız
ufuklarda ecelime hazırım Firak
cehennem gibi daha şedit azaptan Ayrılık
çıktı bahta beklediğim cevaptan Kanatır
derunumu ayrılığın sedası Hitam
bulmaz gönülde Züleyhâ’nın sevdası İhtiraslı
düşlerde boşa çıkarken güven Derinleşir
elemim yaşlanırken serüven. Düştüğün
kör kuyudur, çıkamadığın batak Kimse
duymaz sesini dilesen de imdadı Her
an ıstırap dolu mahşere çıkan sokak Ukbaya
uzansa da dolmaz derdin miadı Kem
talihin refiki hicrana alış artık Ezayla
yaşasan da matemle barış artık Duyulmaz
oldu gayrı nazlı canın nidası Kıyam
etti gönül’e Züleyhâ’nın sevdası Düştüğün
kör kuyudur çıkamadığın batak Mahşere
giden yolda karanlıktadır şafak. Sus
vefalı yüreğim, inleme; ağlama sus İsyana
kapılıp da girmeyesin günaha Sevmek
sabretmek demek, elbet bitecek kâbus Niyaz
eyle mevlaya ersin gönlün salaha Bilirim
sancısından çatlamış gönül kubben Yenik
düşmüş arzuna suskunluk dolu tövben Karanlığa
gömülmüş bu destanın ferdası Haram
oldu gönül’e Züleyhâ’nın sevdası Sus
vefalı yüreğim inleme ağlama sus Elbet
bitecek elem sözümdür sana namus. 15.03.2009 Menderes
OYANIK
( Züleyha 2 başlıklı yazı MİMAREFE tarafından 29.03.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.