Mevsimin tonuydu rüzgar
Bakir bir yel olma ümidiyle düşen
yola
Azabından ırak ruhun perde arkası.
Mevsimdi ve de kundaklanan bir de
Gözyaşı.
Aşkın asasına yenik düşen bir inilti
adeta,
Beynamaz ruhun doğasında saklı tını.
Aşkı idrak eden nefes belki
Yetim bir diyez
Sanrıların çağladığı akşam rüzgarına
gebe
Şehir ve külliyesi evrenin,
Batılında girdap ve firak
Aşka doymayan ruhun çağırdığı son
şarkı.
Çığlığın haznesinde
Göğün her reşit hecesinde
Bulutların taziyelerini sunduğu
Gönlün rükusuna ne hacet
Demeden evren ve melekeler
Melekler kadar masum kalmanın da
sırrı saklı
Her kayboluşun infilakında
Göğe eren yüreğin
Arşı alaya çıkan mevsimlik hükümlerin
Sandukası hatta ölümün
Toplanmış şehir meclisinde
Takati kalmayan bir haykırış
İcabet edip de ç/ağrısına aşkın
Yerden fışkıran coşku kadar
Kınında saklı tuttuğu umudun fıtratı.
Şimdi tahliye ederken günü ve üzüncü
Yarınlara sığar mı sanıyorsun
Vazgeçişlerin boynu bükük hüznü
Sahip çıkarken atlas ruhuna
Konduramadığın mutluluğu
İlla ki tensiye edecekler her fırsatta.
Gün evrilmeden
Yankısı da duyulmadan
Muradın her zerresi
İlahi Aşk ile yıkanmışken
Ve son bir hamle
Ruhun da patavatsız rüyaları
Peşine düşmüşken her fırsatta
Söz geçiremediğin yüreğine
Son bir şans tanıyıp
Kozasında saklı tuttuğun her ibrazın
Tahliye ettiği o tek kişilik hücrende
Doğumunu müjdeleyen
Yeni yaşın ufkunda
Ölüme keseceğin son biletle
Çıktığın yolculuk
Kısmetiyle uğurlarken tüm acıları.