Hasretin imgelemesinde ters giden bir
şeyler var, güleç yüzünde şahikanın aşkla kıyama duran bir acı var ihbar
edilesi bir sabah düşü belki de geceden kalan yosun tutmuş güzelliklerin sabaha
ifşa ettiği bir yükümlülük var sağdıcı ölüm olsa da ömrün, fermanı hiç olan bir
varlık var kotası dolan sözcüklerin zaman aşımına uğramayı reddettiği o
istikrarsızlık var elbette şüheda sevinçlerin de tarifesi iken yola düştüğümüz
bazense yoldan çıktığımız.
Göğün tayfası yıldızlar güneşe kök
söktüren.
Aşkın da rotası bir izdiham pembe
düşlerin al yanaklarında yanık bir türkü endamlı günün ömrü tamamlanıp da
müptelası olduğu bir izbede şeşi beş gölgeler.
Her ayrık otu aslında farklı bir
demet.
Her demet hezeyanda ise ayrı ayrı
çarpan sayısız yürek.
Ve bileşkesi ömrün hafriyat yüklü
mazinin kâbus gibi çöktüğü oysaki güne ve an’a veryansın etmemesi gereken bir
hayal gücü elbette efkârın tozuttuğu bir rıhtımda külüstür düşlerin de ihya
ettiği gelecek kaygısı belki de beklenti başlığına denk düşen bir umut dalgası.
Hüznün öznesi iken kelimeler.
Kelimelerin de öncüsü iken duygular…
İkbali tümden gelen coşkunun ve
ayrıcalıklı bir şarkıyı baş tacı edinen sefil notalar makberin öncüsü iken ölüm
meleğinden ayrı gayrı düşmüş ilham perisi ile örtüşen gizem ve satırlara
yansıyan hezeyan yüklü heyecan.
Kibirli bir vasıf belki de olmazlığın
oluru o umut tezgâhı ve çiçeklerin bozguna uğradığı gürültülü bir sağanak her
gözümüzü alamadığımız gök kuşağında saklı iken geleceğin tahayyülü.
Mahşerin girizgâhında bir x-rey
cihazı ve ölümlü mizacın da başkaldırısı topa tutulan mizaçta saklı iken ön söz
belki de şairin dip notu:
Beni sever misiniz?
Elbette bir mizansen en nüktedan
sunumu ile kalemin taraf tutmadığı ama saf tuttuğu safiyet yüklü mizacı ile
okuyucuya yasladığı başı her kelimenin teyakkuzu ile kalemin daha da coştuğu ve
tufan öncesi izdihamda sessiz bir gök gürültüsü iken şairin göz yaşı.
Esefle kendine yüklendiği.
Hicap ile kalemine söylendiği.
Aşk ile yazıp aşk ile gördüğü her
rüya.
Gerçeklerin gerekçelerini bile ihlal
eden bir sızı ile yüreğin attığı her kelimeyi elleriyle yoğurup aşkın bir
veryansın değil bilakis bir ç/ağrı olduğu.
Muteber acılar.
Muktedir iken sevdaya sevdalı yüreğin
tokuşturduğu hazin kelimeler.
Aşkı recmettiği.
Hazanı resmettiği.
Bir övünç ile duyguları satırlara
sızdırdığı kelimelerin ve zehrini akıtıp da hayatın her gün umutla açtığı
kalemin penceresinde cereyan eden o bekleyişle gözyaşlarını bir şiir ile
dindirdiği ve bir hikâyede öncü iken mutlak mutluluk aşkla diktiği ve
pekiştirdiği safiyet yüklü yüreğinde en ayrıkçı düşü bile gizemiyle masaya
yatırdığı.
Her vazgeçiş.
Her ölümcül mücadele.
Her sanrı sancılı bekleyişin de
müdavimi iken yürek.
Sevip de arz ettiği hece hece.
Şairden geriye kalan sarı benizli
soluk bir sayfa olsa da.
Şair olmanın vasfı aslında hiçliğine
temel teşkil eden bir hikâyede sağdıcı kahramanların bozguna uğrayıp da soy
kütüğünde yeniden doğduğuna tanık olduğu…
Elbette sevginin ve umudun kardığı
her şiirde şair olmaktansa şiar edindiği yüreğin çarpıntılarını okuyucuya
sunmakla gözyaşını silmenin de bir mucize olduğu gerekçesi ile.
Ne zamanki duygularımla yola düşsem
ve ne zamanki kabrimi eşmeye başlasam illa ki bir sağanağın azizliğine uğruyor
ve kendimden geçiyorum.
Ne zamanki nokta koymayı düşünsem
hele ki kendime olan inancımı yitirip yüksek sesle kendime kızsam…
Bilinmezin neferi iken yüreğim…
Sona gelmekle yeniden başlamak
arasında ne zamanki gidip gelsem…
Görünen o ki; yaşadığım sürece
yaşlarımı yazarak sileceğim ben en azından göz yaşlarıma eşlik eden Yaratan’ın
yanında bana eşlik eden meleklerin ve melek kalpli insanların olduğuna duyduğum
inançla karbon kâğıdı ile çoğaltacağım acılarımı ki yeni şiirler yazayım.
Şiirler mizacım.
Şair olmak mizacıma denk düşse de
asla bir şair olmadığımı da vurguluyorum hele ki yolum ustalarımın sayfasına
düştü mü ama…
Bir çırak olmanın verdiği o huzurla
daha iyisini de yazmaya söz veriyorum kendime elbette inancın bitişiği iken
umut.
Edimlerde sür-git bir heyecan.
Aşkla rahvan atın da kişnediği.
Ve Arap atı gibi sonradan açıldığım.
Saçamadığım bir ışıltı bazense
saçmalarken yaşarken.
Hicap yüklensem de satır satır…
Şiirler ve kalem, benim gözyaşım,
silinmeye dair ve asla da silemediğim ama sevgimden de taviz vermediğim her
satır aralığında huzura erdiğim.