Düşecekken sarılır gibi halata.
Tüm heybetiyle seni ayakta tutar galata.
Eski demde yiğitler gibi binmişim ata.
Söylerim İstanbul'un türküsünü.

 

Oltayı attım denize niyetim balık tutmak değil.
İbrahim'i yakmayan odunlardan haber var mı?
Nemrut'a yardım eden kalabalık bunlar değil.
Sorsanız bizdenler derim, acep bilen var mı?

 

Maziye duyulan büyük özlemdir Çamlıca Camisi.

Avlusunda gezinirken, fark ettim bitmez bu destan.

Her devirde bulunur bir mahir, Sinan ki mimarların hamisi.

Fetih sonrası onardı İstanbul’u sil baştan.

 

Üsküdar’da akşam vakti çökünce insanda bir hüzün olur.

En kabasında bile beklenmedik bir naiflik.

Aşk deyince Üsküdar, kuşaklar arası ince bir yol olur

Bir yanda eli bastonlu ihtiyar, bir yanda geleceğin mimarı gençlik,

 

Hep dönülmez yollara kalkacak değil ya vapur.

Sirkeci’de seferden dönen dönene.

Kimine annesi dahi olurken sırtında kambur,

Bir kere ah etmez deniz, yük demez Ademe…

( Yük Görmez Ademi başlıklı yazı Mecaz Adam tarafından 17.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu