Diyanet’in Mevlid’i Nebi Haftası  kapsamında "Peygamberimiz ve Aile" konulu seminer programında yayınlanan, sosyal medya kullanımına dikkat çekmek için sinevizyonda gösterime giren çok güzel bir reklam filmi var ses getiren.
"Evin hanımefendisi beyefendiye çay ve kek ikram ediyor, beyefendi bu sırada cep telefonunda oyalanırken, gelen kek ve çayın farkında olsada gereken dikkati veremiyor eşine, işte tam bu sırada eşinden mesaj alıyor" benimle ilgilenirmisin" diye. Beyefendi hemen telefonunu ve de sosyal medyaya kapıları kapatıp, küçük ailesine dönüyor ve biricik huzur veren eşi, hanımefendi ile ilgileniyor.

Ne hoş bir görüntü kadının kocasına itaati. Bu bir kölelik değil, bu bir kayıtsız şartsız teslimiyet değil. Bu kocanın despotluğu olarakta algılanmamalı. Bu kurumsal yapılarda belli kurallar çerçevesinde benimsenen bir eylem, bir davranış gibi tıpkı ve özellikle vurguluyorum ahlaki kurallar çerçevesinde.

Bir reklam çalışmasıda benden olsun. Kadının elinde bir ıbrık, kocası abdest alırken ellerine su dökerken. Ah şu çeşmeleri kıskanır oldum. Arada kadında kadın oldığunu hissedip, o çeşmenin görevini devr alsa ne iyi olur değil mi, tabi ki bu kibarlık gerektirir, sabır gerektirir, incelik, zerafet gerektirir. Allah’ın huzurunda birbirini seven iki kul olan karı kocanın birbirine sevgi saygısını hürmetini gösterir. Bunu gören o evde büyüyen çoluk çocukta aynısını evlendiği zaman yapmaz mı, o eve Rabbim bolluk, bereketini yağdırmaz mı, Rabbimin, Kuran’ı Kerim’in ve peygamber efendimizin sünneti olan dinin kuralları çerçesinde bırakın da kadın itaat etsin, hizmet etsin. Bunda ne kötülük var. Kötülük ailenin içine fitne fesatlık sokan, korunmasına değil, dağılmasına sebebiyet veren zihniyette. Kölelik diye düşünen zihniyet, siz Rabbimden, Kuran’ı Kerim’den ve peygamberimizin sünnetinden daha mı iyi bileceksiniz Dine biz uyacağız, dini bize uydurmayacağız. Örfümüzde de adetimizde de kocaya hizmet yok mu. Din böyle demiyor mu. Dine uygun olmayan fikirlerinizi lütfen kendinize saklayın, hizmeti, itaati birbirine sevgi saygıyla yürüten, ailelerin içine fitnelik sokarak, iki başlılığa sebeb olup, bir evde iki horoza yol açmayın.

Nitekim İslam dini önce ahlak, sonra hukuk toplumudur. Kuran’ı Kerimde de, kadının kocasına itaat yükümlülüğünden bahseder. İtaat kişiye değildir. Kur’an ve Sünnete bağlı kurallara uygun olması halinde itaat geçerlilik kazanır. Kadının nasıl ki itaat görevi var ise, kocanın da itaati hak etme vazifesi var. Karı koca arasında sağlıklı bir zeminde seyreden bir ilişki var. Gönül alan ve gönül veren, gönülden gönüle uzanan muhabbet var. Güzel muhabbetin olduğu yerde de itaat var ve itaat sorunu yok. Ayrıca bu korkudan yapılan bir itaat değil, sevgiden saygıdan doğan, gönül bağlılığı ve onun içtenlikle kabulu ve bunun büyük bir nezaketle, kibarca yerine getirilmesi var. Gönül bağlılığının bulunmadığı bir yerde, ilişkinin kalıcı olması söz konusu olabilir mi, ayrıca bu itaat değil, esaret olmaz mı.
Peki kadının itaatkar oluşu kölelik midir, tabiki hayır. Yukarıda da belirttiğim gibi, Kuran’ı Kerim, Peygamber Efendimiz idareci, yöneticilere itaati haklı sebebler ile sınırlandırmıştır. Güzel bir ayetimiz var "Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve içinizden çıkan idarecilere de" Ve yine Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifin de "İtaat sadece ma’ruf /meşru olandadır" ma’ruf derken dinin kabul ettiği ve buna bağlı olarak söz, davranış, eylem ve örflerden bahsedilmekte. "Halık’a isyanda mahluka itaat yoktur" diyerek itaatin kriterini belirlemiştir. İtaat kişiye değil, kurallara bağlı olduğu ve yine dinin temel değerlerine aykırı durumlarda ise itaat söz konusu olamaz. Burada itaatsizlik bir görevdir.

Ve unutmayın ki, Kuran’ı Kerim kadınlar ile iyi geçinilmesini emretmiş. Peygamber Efendimizde kadının , kocaya Allah’ın emaneti olduğunu belirterek ona çok yüce bir değer kazandırmıştır.

Ve bu yüce değere uygun olarak layığı ile davranmak biz muhtereme hanımefendilerin görevidir. Bu sebeble dinimizin gerektirdiği kurallar çerçevesinde muhterem beyefendileri üzmeyelim, hak ettikleri sevgi, saygıyı hoşgörüyü gösterelim.

Gelin hep birlikte, Kuran’la evlerimizi cennet yapalım. "O zaman fani dünya geçiçi bir cennet olur" diyelim ve son olarak hatamı gördüğünde onları düzeltecek kişiler var ettiği için Allah’a sonsuz şükürler olsun.

Allah’a emanet olun. Kalın sağlıcakla, sevgi, saygı ve de hoşgörü ile İnşa’Allah.

Lütfiye Çanacık
( Kuranım Cennetim başlıklı yazı Lütfiye tarafından 21.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu