Ey
İzmir'in incisi masmavidir gözlerin
Nice
asırlar geçer, ifşa olmaz gizlerin
Bacasız
sanayinin gözde diyarı şehir...
Ege'nin
yüz akısın, özde diyarı şehir...
Nice
düşler görürsün o masmavi sularda
Ay
damlarken geceye yüzersin uykularda
Gözlerim
bayram eyler seyretsem cemalini
Sözler
tarif edemez o eşsiz kemâlini
Bayrağıma
renk veren alların vardır Foça!...
Gönül
peteklerinde balların vardır Foça!...
Masmavi
koylarınla cenneti andırırsın
Uzağına
düşeni hasretle yandırırsın
Mavi
deniz, yeşil dağ aklı başından alır
Onu
bir kez görenin kalbi Foça'da kalır
Zamanın
yatağında akan bir nehirsin sen
Uygarlık
mirasısın, antik bir şehirsin sen
Koylarda
mavi sular dağlara şarkı söyler
Foça
Leylâ gibidir, kendine âşık eyler
Zeytinlerle
süslenen dalların vardır Foça!...
Bir
küskün bir barışık hâllerin vardır Foça!...
Şehrengizler
güzeli, cemaline kandığım
Gurbet
köşelerinde hasretine yandığım
Ege'de
hissederken nabzının atışını...
Siren'den
seyretmeli güneşin batışını
Eski
Foça korurken mimarî dokusunu...
İçimize
çekeriz nostaljik kokusunu
Yaşanmaya
değerdir ; baharları, güzleri...
Eşsiz
güzellikleri kamaştırır gözleri
Sevgiliye
açılmış kolların vardır Foça!...
Seveni
kavuşturan yolların vardır Foça!...
Foça
antik şehirdir, asla geçmez modası
Deryalarla
söyleşir Orak, İncir Adası
Kadim
zamandan beri bir masal diyarısın
Dostluğun
ve barışın yirmi dört ayarısın
Dudaklarda
ezgisin, sazımızda telsin sen
Anne
kadar sıcaksın, kim demiş ki elsin sen?
İstikbale
koşarken karışırsın mâzinle
Küslüğü
unutursun barışırsın mâzinle
Kirpikleri
ıslatan sellerin vardır Foça!...
Kardeşliğe
uzanan ellerin vardır Foça!...
Efkâr
başından aşkın Ege'nin kıyısında
Alev
alev yanarsın hasretin koyusunda
Geçmişim
muammadır, sanki bir bilmecedir
Senden
uzakta her gün karanlık bir gecedir
İnşirah
neşvesidir Ege'nin nazarlığı
Tefekküre
daldırır Osmanlı Mezarlığı
Zifiri
gecelere ışıklar saçarsın sen
Yolunu
yitirene ne yollar açarsın sen
Yanık
türküler yakan dillerin vardır Foça!...
Gönül
bağında açan güllerin vardır Foça!...
M.
NİHAT MALKOÇ