Dümeni kırık yorgun gemi

Sür git hezeyanları sözcük ikliminde

Kırık bir duvar saati elbet

İçimi hoş eşref saati.

 

Köhne zemin, demli seyri ömrün

Gel-git dolu sürüklenen mevsimde

Azat ettiğim gölgesinde beylik söylemlerim

Kabrime sığmak belki de tek maruzatı

Deniz fenerinin de üşüyen teninde saklı

İzdiham yüklü bellek.

 

Düşlerin düşkün imgelerinde

Sönük bir zaferi kutlayan

Eşref-i mahlûkat ki

Kimlik derdinde filan da değil

Yüreğin yorgun filikaları

Aşkı ikram eden sönük tavrı meleğin

Ket vuran sevince

Soluk gölgesinde menekşe saksının

Anne eli değmiş çatlak toprak

Kuruyan hücrelerinde ölü çiçeğin

Ansızın büyüyen bir feryat.

 

 

Bir coşkunun mukozası

Vebalı ellerinde şer yüklü ferin

Anlık bir söylem

Boğazına takılı her lokma ve kuram

İnsanlığın da mimarı

Derme çatma hevesin kilit vurduğu

Bir tümcede unutulmuş imleç gibi

Kayıtsızlığa şerh düşen insanoğlu.

 

Tükenen umudun fiyaskosu kem gözlerin

Şirret nefesi

Üflenen ve sönen balon

Düşümde yol aldığım cennet bahçesi

Elim yorgun ve elem yüklü

Keşke olsaydı bir tutan.

 

Bir ibare ise tevazu

Kimlik karşıtı her sevide saklı tebessüm

Göğün çatık kaşına rağmen

Gülmeyi ara sıra tehir etsem

Demenin meali mi yoksa

Teselli bulduğum şiirden sızan irin

Oysa az evvel tuz basmıştım dizelere.

 

Küreyen ömrü

Külfetin de iz düşümü

Şimdide kaykıldığım

Azabın tetiği çeken

Kederi esefle reddettiğim çatlak sesi

Kanadı kırık martılardan da kestim umudu.

 

Simidimi pay ettiğim dibinde uyuduğum

Rumeli Feneri

Oysaki fevri bir gölgeyle ettiğim hasbıhal

Sandukamda izi kalmış mutlu günlerin

Çeyizin de dibine vurmuş mevsim

Çaldığım ne çok çalı çırpı

Oyun bahçemde lades dediğim

Titrek sesinde gölgemin

Hala arıyorum kalan yarımı.

 

Yarınların kök söktürdüğü

Tiz sesi kaderin

Lakayt gölgelerden de olmadım asla

Zemherilerin titrettiği nefsi de boğdum ellerimle

Açlığın terbiye ettiği bedenim

Ne de olsa dar gelir ruhuma

Kaçtığım kimi zaman en çok kendimden

Kaçamadığım muğlak bir kaygı.

 

Teftişe çıkan Azrail

Elbette yoklama da yok çektiğim

Bir kura ki

Tombalada zıplayın rakamların

Kısık sesinde

Çinko diyen bir kelam

Aslıma müteşekkir

Aşkıma çalım atan ölümün tok sesi.

 


( Yoklama başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 28.03.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu