Kendini kaptırmıştı iyice Umut.Adamıştı hayatını
modern fiziğe.Bu dünyayı değiştirecekti.Hem çığır açacaktı hem barış
getirecekti hem çağ atlatacaktı.Bir taşla 3 kuş… Yerçekimi kuramı olan genel
görelilik ile atomaltı dünyasını inceleyen kuantum mekaniği
birleştirilebilinirse her şeyin kuramı olan çok kullanışlı bir denklem elde edecekti.
Bu yolda didinirken sosyalleşmeyi ihmal ediyordu.Yine de ara sıra birlikte
dışarı çıktığı bir arkadaşı vardı.Herkesin bir hayır diyemediği kişi vardır,çocukluk
arkadaşı Berkcan da onlardan biriydi.
Nasıl derler,Berkcan tam bir fırlamaydı.Zaten 7 aylıktı.Kendisi de bunu övüne övüne söylüyordu.Kulağında küpesi,atletik vücudu,sarı dik saçları ile oldukça çekici denilebilecek bir görüntüsü vardı.Berkcan bu görüntüye doğuştan sahip değildi,çalışarak elde etmişti.Oldukça da sosyaldi.Ağzı çok iyi laf yapardı.Popüler,havalı ve ortam çocuğu denebilecek bir kişi varsa o da olsa olsa Berkcan olabilirdi.
Umut
evinde kendini çalışmaya vermişti.Masasının üstü düzenliydi.Masanın yanları formüller
yazılı yapışkan kağıtlar ile doluydu.Çeşit çeşit kalemler iki yanda diziliydi.Ama
bir yerde tıkanıklık yaşıyordu.Bu tıkanıklık da kendisini tedirgin
ediyordu.Newton gibi elmanın düşmesini bekliyordu.Elma düşecekti ve düğüm
çözülecekti.O elma neydi,ne zaman düşecekti,nerede düşecekti?Tüm bu düşünceler
içindeyken zil çaldı,kapının deliğinden baktı.Bir an açıp açmama konusunda
tereddüt yaşadı.Çocukluk arkadaşı Berkcan ve yanında arkadaşları vardı.Her
seferinde olduğu gibi bu sefer de hayır diyemedi ve kapıyı açtı.
-Hadi moruk kaçırıyoruz seni bu gece!
-Ne dedin anlamadım?
-Ne demek ne dedin,hazırlan çıkıyoruz bu kadar basit.
-Hiç havam yok.Siz gidin eğlenin.
-Ah Umut,çok kaptırıyorsun kendini.Biraz gevşemek iyi
gelecektir sana.Bu kadar çalışıyorsun da ne oldu?Daha ışınlanmayı bile
bulamadın.
Durakladı Umut.Düşündü modern fizik uğruna nelerden
vazgeçtiğini.Kendisi evde umutsuzca çalışırken hayat dışarıda akıp gidiyordu.Önce
bir kapıdaki Berkcan’ın arkadaşlarına baktı,sonra kendi çevresini
düşündü.Yılları uçup gitmişti.Hani bir eşik vardır ya,o eşik geçildikten sonra
kontaklar kapanır,göz kararır,hayat durur.Umut da o anlardan birini yaşadı.
-Işınlanmayı bulsak ne olacak
sanki gidecek yerimiz var? Bekleyin geliyorum.