Makul Bir Beklenti İçinde
Bugünlerde hepimiz makul bir beklenti içinde, dünyayı saran
korona virüsten bir an önce kurtulmanın beklentisi içindeyiz, öyle acele değil
makul bir süreçte. Çözümlerin bir anda bulunarak yok edileceği bir virüs
olmadığından hepimizin bu tedbirlere, maske, temizlik ve sosyal mesafeye dikkat
ederek, belki makul bir süre içinde çözüm bulabiliriz inşallah derken, gel gör
ki minibüsler de pazarlarda bu sosyal mesafe tedbirine uyan hiç yok denecek
kadar çok. Böyle olunca benim ve çoğumuzun temennisi olan makul beklentisi makul olmaktan uzağa kaçarak, sorun odaklı bir
sürece doğru giderken, soruna odaklı yaşamak yerine evlerimizde, çözüm odaklı
makul bir süreçte atlatmanın çabası bizi bu sorundan kurtaracaktır inşallah.
Gerçi şimdi bazıları sorun olmasaydı, çözümü bulmak mümkün
olamazdı diyecek, bir yönde haklı olabilirler lakin sorunu çıkaranda biz
insanız, bu soruna çözüm için gece gündüz çalışarak çözen ve bu çözüm sürecinde
bu sorunların etkisi altında kalarak, yitirdiklerimiz evlerde hapis kalan acısını
sancısını çekenler yine bizleriz. Şimdi yine bazı kardeşlerimiz, çözüm yetkisine
sahip isek neden anında bulunamıyor diyecekler duyar gibiyim, işte tamda
zurnanın zart zurt dediği yerdeyiz, hep birlikte tedbirlere uyar isek zaten
çözüm yolunda ilerliyoruzdur, yoksa gerisini sizler anlayın! Çözüm sorunla ilgili değil, bizim tedbirlere
uyup uymamızla alakalı!
Ben Yıldız Gülüm kardeşim kadar, içsel
konuşmayla yazan kendini aşarak insanı kendini hakkı tanıyan bir yazar
arkadaşıma rastlamadım. Kardeşim adım adım içten konuşmayla kendini tanırken
kendi diliyle gönül diliyle içsel yolculukla çözüm ararken önce kendi boy aynasında
kendine bakarak, gönüllere yürüyerek varan bir kardeşimi tanımadım burada
selamlarımı iletiyorum, her zaman kardeşim gibi içsel yolculukla yazmaya
çalışsam da kardeşim kadar yol alamadım… Demek istediğim bizler kendimizle içsel bir yolculuğa çıkarak sorulara
cevap bulabiliriz, empati kurarak hatta sempati duyarak, hisler ve duyguların
merkezinde gezinerek sabitleşmiş basmakalıp yaklaşımları bir kenara
bırakmalıyız, toplumun sağlığı için gerekli olanı ortaya koyarak empati ve
sempati duymalıyız. Uzmanlar “Empati
kuramamak genel anlamda bize zarar verir. Samimi kucaklaşmalar, bencil amaçlar
gütmeyen hediyeler, dostça gülümsemeler ve karşılık beklemeden uzatılan eller
empati kurulmadıkça bizden uzak kalır-1.”
Ben bunları düşünürken bugünkü sonuçlar ve hafta sonu sokağa çıkma
yasağının kalmasının hakkımızda hayırlara vesile olmasını dilerken, herkese
sağlıklı dingin bir zihinle kurallara uyarak ederek mutlu günler diliyorum. Çünkü içinde yaşadığımız koronalı günlerde hatta
zaman dilimi bizleri birçok şeyi aynı anda yapmayı engellese de bunları hemen
yapmamızı engellese de, sıkı tedbirlerle bu süreci inşallah aşabiliriz el ele
omuz omuza pardon sosyal mesafeye dikkat ederek aşabiliriz inşallah. Selamlarımla.
Mehmet Aluç
1-https://aklinizikesfedin.com.