MASKESİZ BEŞLER VİRÜSE KARŞI
Dünyayı kasıp kavuran yüzyılın baş belası bir virüsle karşı karşıyayız. Maskesiz dolaşmak, birbuçuk metrelik sosyal mesafeye dikkat etmemek ve yirmi saniye elleri yıkamamak bu virüse yakalanmak demek.
Koronavirüs yıllardır beklenen eski bir dost değil. Neron’u gaza getiren Roma yangını, bedava kütük getiren çılgın bir sel, ya da üç gün yatıran dördüncü gün ayağa kaldıran üşütme ve terlemeyle atlatılan basit bir hastalık hiç değil.Çoğu savaştan, deprem ve kıtlıktan,kuraklıktan daha feci bir felaket.
Onca uyarıya rağmen çoğu vatandaşımız vahametin farkında değil.Üç aydır evlerine kapanıp kalan dört defadır haftada bir gün dışarı çıkabilen altmış beş yaş üzeri vatandaşlarımıza nihayetinde saat 10.00 ila 20.00 arasında her gün sokağa çıkma izni çıkarıldı.Maske, sosyal mesafe ve temizlik şartıyla kıdemli vatandaşlar ya Allah bismillah diyerek yollara döküldü.
Yirmi yıllık arkadaşım,Zonk Tv’nin acar muhabiri Çetin Sertceviz ile birlikte biz de yollara döküldük.Arabamızın radyosundan an itibariyle “ Çarşambayı sel aldı..” türküsünü dinliyoruz.Ben sağ tarafta kaldırımda karşılıklı yürüyenleri izliyorum.Çetin soldaki kaldırımda birbirine yarımşar metre mesafeyle yürüyenleri seyrediyor.Her iki kaldırımda zaman zaman yanaşık düzen veya karşılıklı çarpışmadan yürüyenler de oluyor.Kiminde maske var fakat istenildiği gibi takılmamış.Kimi maskeyi çenesine sarkıtmış yolda sigarasını tüttürüyor.Kimi sadece çenesini ve ağzını kapatmış,burnu açık ve havan topu gibi havaya doğrultmuş.Kaldırımlar dar olduğu için nizami maske takanlar kah yola iniyor kah birkaç adım atıp kaldırıma çıkıyor.Zihni Sinir projelerinden “Kaldırım Asansörü” nü bu kaldırım kenarlarına tez elden kondurmalı tüm belediyeler.Acilen duyurulur.
Uzatmayalım, yolları turlarken belediyenin yeni hizmete açtığı “Hayde Park” ı fark ettik. Çetin eline mikrofonu aldı, kamerayı bana verdi.”Kime soru soruyorsam kamerayı ikimize göre ayarla. Fazla görüntü çek, önemli değil.Ben kapat demeden kamerayı kapatma.Ben sonra gereksiz yerleri keserim,”dedi.
Ben kamera asistanlığımı canla başla yapmakta olayım, Çetin, beş kişilik bir arkadaş grubuna yaklaştı ve orada takıldı kaldı.
Birinin elinde maske var kovboy tabancası gibi evirip çeviriyor. Diğerinin maskesi alnında pilot gözlüğü gibi ufukları gözlüyor. Berikinin maskesi sadece çenesini kapatıyor dedemin sakalı gibi. Ötekinin maskesi çenesini ve ağzını kapatıyor burun açıkta sanki manolyasını kokluyor.En umursamazın maskesi boynuna dolanmış adeta sirkteki yılan terbiyecileri gibi, ara sıra sağa sola çekiştiriyor.
Arkadaşım Çetin; kişiler hakkında görsel araştırmasını bitirip düşündü ve taşındı nihayet bir karara vardı.Gruptakilere selam verip yanlarına yaklaştı..
-Arkadaşlar günaydın.Maşallah bütün mahalle toplanmışsınız.Muhabbetiniz daim olsun.Nasılsınız iyi misiniz?...Zonk TV müdavimlerinden birisi Çetin’i yakinen tanıyormuş bir el hareketiyle yanlarına çağırdı.
-Çetin bey buyurun. Sosyal mesafeye dikkat ediyoruz, şöyle oturun.
-Bakıyorum etraf yemyeşil, sardunyalar güller, ortalık günlük güneşlik, ortamın tadını çıkarıyorsunuz.
-Evet n’apalım an itibariyle yeni normalleşmiş hayata hepimiz adım attık. Aramızda kıdemli vatandaş da var, ebeveyniyle gelen on sekiz yaş altı gencimiz de var.Görüyorsunuz hepimizin maskesi de var.Aksıranımız tıksıranımız da yok.Bizi rahat rahat çekebilirsin istediğin soruları sorabilirsin…
Arkadaşım bana dönüp yüzüme manalı bir bakış fırlattı.Yüzünde acı bir gülümseme vardı.Dokunaklı bir ses tonuyla konuşmaya başladı ;
-Arkadaşlar Ben Zonk Tv’ den Çetin Sertceviz. Arkadaşınız Sezai benim çocukluk ve ilkokul arkadaşımdır, benim nasıl birisi olduğumu çok iyi bilir.Benim söyleyeceklerim sakın ola ki gücünüze gitmesin.Sokağa çıkma kısıtlaması kalktı diye kimse zıvanadan çıkmasın.Cumhurbaşkanımız olsun sağlık bakanımız olsun Bilim kurulu üyesi profesörler olsun aylardan beri her gün toplumumuzu uyarıyorlar.Önceki günlerde on dört kural vardı bu günlerde üç ana kural öne çıktı.Maske,sosyal mesafe ve temizlik. Bu ilk günkü duygularınızı öğrenmek için .Öncelikle bir durum tesbiti yapalım hep birlikte.Daha sonra ben size sorarım siz cevap verirsiniz,siz sorarsınız ben cevap veririm.Bu yaşta hem maske hem de siperlik takan Hamza abimiz de kamerayla kayda geçer iyi mi?...
Birkaç kişi pet şişesinden suyunu içti. Bir başkası tellendirdiği sigarasını söndürdü.Çetin Sertceviz kamerayı çalışır hale getirip başlatma tuşuna basıp tekrar bana verdi.Kendisi de elinde mikrofonuyla beş kişinin karşısına geçip konuşmaya başladı.
Arkadaşlar sosyal mesafenize diyecek yok, ancak hiç biriniz maskelerinizi kurallara uygun takmamışsınız.Yolda tek başına yürüyor olsanız neyse.Aksırmasanız da tıksırmasanız da koronavirüs partiküllerinin yüksek sesle konuşurken size ulaşabileceğini neden düşünmüyorsunuz.Solunum yoluyla ciğerlerinize kadar inip sizi hasta edebileceğini niye akıl etmiyorsunuz.Uzmanların dilinde tüy bitti kaç günlerdir.Hastanelerin yoğun bakım üniteleri dolup taşsın mı,solunum cihazına bağlı hastaların çokluğuyla rekorlar mı kıralım.Bunu mu istiyorsunuz.Binlerce doktorumuz hemşiremiz ve sağlık görevlilerimiz maskeleriyle tulumlarıyla gecelerine gündüzlerini katıp büyük emekler ve çabalar sarf ediyorlar. Aylardan beri aileleriyle buluşup gönül rahatlığıyla küçücük çocuklarına sarılamıyorlar. Hiç mi düşün müyorsunuz.Emeğe, zamana, kişilik haklarına saygınız bu kadarcık mı? Bu gibi durumlar kul hakkına girmez mi?...Devletin personel ve mali gücüne hoyratça yapılan bir saygısızlık değil mi? Laubalilik değil mi bu tür davranışlar.Yazık çok yazık arkadaşlar…
Maskesini elinde sallayan bir vatandaş soru sorulmadan kendisini tanıtmadan hemen lafa girdi.
-Maskem var ama hava çok sıcak nefes alamıyorum. Evlerde otura otura canım sıkıldı kaslarım eriyecek diye çok korktum .Dalgıçların tüpünden dağıtsalar takmaz mıyım?
-Ben ne diyorum sen ne diyorsun, işi yokuşa sürme be kardeşim. Devletimizin işi gücü yok da seksen üç milyona tüp mü dağıtacak..
Bu defa söze maskesi alnında olan girdi;
-Tüp dediyse piknik tüpü olsun demedi arkadaşımız.
-Tüple entübeyi karıştırmayalım arkadaşım.Entübe dedikleri, solunum cihazına bağlanan hastalar. O cihazların imalatı da bol miktarda yapıldı zaten…
Maskesi çenesinde olan söze daldı;
-Kardeşim sen maskesi hiç olmayanlara sorsana bu soruları. Çenemizde menemizde var ya sen ona bak…
Arkadaşım Çetin’in iyice kafasının tası attı;
-Bu virüs eşek arısı değil ki arkadaşlar, gözle görülsün, alnınıza, çenenize konsun, bi ısırsın bi soksun.Kovalansın, maşayla tutulup ezilsin.Gözle görülmeyen, hızla yayılan, ağız ve burundan solunum yoluyla girip akciğerlerinizi haşat eden bir bela…
Zonk Tv’nin acar muhabiri arkadaşım Çetin Sertceviz bu defa, ağzı maskeyle kapalı fakat burnu açıkta kalana dönerek;
-Ağzını çok iyi kapatmışsın lakin burnun açıkta.Virüs sana torpil mi geçecek sanıyorsun.Başını kuma gömen deve kuşundan ne farkın var?.
Maskesi boynuna dolanık olan hiç konuşmasa olur mu ?;
-İyi de Çetin Bey, röportaj yapacak kişileri aradın da bi tek bizi mi bulabildin. Şurada üç kuruşluk keyfimiz vardı içine ettin. Tamam biz nizami olarak maskelerimizi takmadık diyelim.Bak bakalım kaç kişi kurallara uymuş.Yüz metrelik bir caddenin bi sağından bi solundan turla bakalım.Bu dediğin kurallara kaç kişi uyuyor.
Çetin Sertceviz'in dayanacak gücü ve sabrı kalmamıştı;
-Kötü örnek örnek değildir arkadaşlar. Haberlerde vaka sayısını duyup öğrendiğinizde sokağa çıkmanın yasaklandığı günlerde, rakip ekmekçilerin kavga sayısını vaka sayısı zannetmeyin. Hastanelerdeki hastalara gereken ilgi elbette gösteriliyor fakat siz yoğun bakımı yoğun ilgiyle karıştırmayın. Sürü bağışıklığını kast ediyorsanız İngiltere’de olup bitenleri bi takip edin. Merak edip, bir an önce yoğun bakıma alınalım, hatta ve hatta entübe olup solunum cihazına bağlanalım diyorsanız mesele yok!. Ama her şeyden önce bu duruma gelen hastaları araştırın çektikleri sefa mı cefa mı iyice bi öğrenin, sağlıkçıların fedakarlıklarına, devletin sağladığı maddi imkanlara ihanet etmeyin.”Bize bir şey olmaz” demeyin, sosyal mesafeyi koruyun, maskeyi nizami kullanın.Temizliğe riayet edin.Kendinize acımıyorsanız çoluk çocuğunuza,eşinize yakınlarınıza arkadaşlarınıza acıyın.Acınılacak durumlara düşmeyin.
Mehmet Sadık Medin - 11 Haziran 2020-Fatih