..kapalı bir hava var bugün , böyle
havalar daha diri daha mücadeleci yapıyor beni , çok kimseyi kasvet sıkıntı
isteksizlik kaplarken aksine bende reaksiyon bir refleks olarak dışarı çıkmaya
yürümeye insan içlerine karışma isteğimi artırıyor ve buna niyetleniyorum .
Genellikle bu yürüyüşlerimde konu olarak yazacağım yazılar şiirler bir bir
dilime gelir , hatta yazılı bir metni okur gibi yazı yazarım adeta sesli sesli
, kendi kendime konuşur hissi veren bu halimi dışardan fark edenler , muhakkak
benim için dua ediyorlardır rahatsız olduğumu zannı ile . Bugün de şunları
mırıldanıyordum.’’…kaybolmaya ihtiyacım var mış gibi nasıl da heyecanlı ve
hızlı sanki adresi belli bir yere gidiyor muş halimle kaçıyor gibiyim , kendim
bile şaşırıyorum bu farkında olmadığım tavrıma , dönmediğimi anlayan yakınlarım
beni çok merak edecekler eminim , daha ileri giderek benim kaybolmayı değil
bulunmayı hak ettiğimi söyleyecekler , oysa arayan bulamaz , bulan arayandır ve her kaybolan insanın
kendine döndüğü kendine giden bir yolculuktur , keşke ortada olmadığımı
görenler panik halinde olmasalar bu benim duygu davranış med cezirlerimden
ibarettir .Belki ben bu uzaklaşmamın haklı bir gerekçesi var , görsel medya
şiddetinden kaçıyorumdur ,kanallarda dizi diye seyrettirilen şiddet içerikli
ruhsal bozukluk örnekleri , iğrenç insan ve aile içi ilişkiler , taciz cinayet
ve yığınla insan çöplüğü , insanın kafasını oynatması için fazlasıyla saldırı
var ruhumuza ,çirkinlik ve kirliliğin akıl almaz çeşitleri var karşımızda ,
adam gibi şehirleşemedik insan olamadık beşer seviyesinden çıkamadık , çoğu
zaman kaybolmak hissim bundandır . Öyle oluyor ki üzerimde hangi kıyafetim olsa
da ayağımda terlik bulunsa da çıkıp gitmeyi düşünmüyor değilim doğrusu , bu
çağdan bu mantaliteden bu modernizmin bu sözde medeni aslında terör ve ırkçı
süper devletlerin dayatmacı zorba oldu bittilerinden ve güzel dünyamızı alt üst
eden olaylarından bıktım.Hayır çıldırmak çözüm değil bunu asla kendim için
düşünmem ,düşünemem de , ancak bu itirazlarımın çözümü için okumak , yazmak ,
araştırmak isterim . Yoldan geçenleri rahatsız eder düşüncesiyle yerden bir
taşı bir engeli kaldırmayı düşünmekle başlıyorum . Tırtıl misali , evet ben bir
tırtılım , kendimi tırtıl görmek istiyorum bir an , çünkü yolumun sonunda
rengarenk bir kelebeğe dönüşeceğim ve insan duygularına aklına düşüncelerine
hitap edeceğim , ne güzel değil mi ? . Kimse farkında değil mi ,gerek bireysel
gerekse toplumsal bunca saldırı şiddet hayasızlık üstelik uzun uzun bu
olayların detayları ile medya yolu ile beyinlere zum yapılması bizleri ne hale
getiriyor , ve kimse bir çözüm de üretmiyor. Bir ara merak etmiştim aklını
oynatan ve çıldıran ünlüler veya intihar edenlerle ilgili gerçekleri öğrenmeye,
gerçekten arka planlarını neden ve niçinlerini bilmek isterdim.Mesela çıldırmaktan korkan
Nietzsche 1889'da çıldırdı, bir kazada ölmekten korkan Camus 1960'da kazada
öldü.İtalyan ünlü yönetmen Carlo
Lizzani intihar etti….vb, daha onlarca
sinema sanat sosyal alanda ünlü var ki çoğu intihar ve kendi bilinçli kaza
sonucu hayatlarını kaybettiler, demem o ki zenginlik şöhret ünlü olmak dünyanın
alkış ve sevgisiyle yaşamak mutluluk getirmiyor , o halde ne eksik ? eksik olan
ne ? neden ! ve neden !...’’ , acı bir kamyon kornası ile kendimi yolun ortasında
gidiyor buldum , hem konuşmalarım kesilmişti , hem burun buruna gelmişim
beklenmedik bir son gelip beni bulacaktı , kendimi hemen toparladım ve gördüğüm
ilk çay ocağına gittim , çaysamış olmalıyım kaç bardak içtiğimi hatırlamıyorum
bu satırları yazarken .Saaate baktım ikindi ezanları okunacak öğleden önce
evden çıkmıştım hayli geçmiş zaman.
Mustafa kaya
20.10.2020