Trabzon/Ortahisar
İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri çerçevesinde
Trabzon ili öğretmenler arası "Eğitim, Öğretim Sanatı: Öğretmenlik"
konulu şiir yazma yarışması düzenledi. Yarışma şartnamesinde yarışmanın
amacı ve düzenlenme gerekçesi şöyle ifade edilmişti: "Heykeltıraş mermere ne ise öğretmen de çocuğa odur.
Dünyada her şeye değer biçilebilir ama öğretmenin eserine değer biçilemez.
Çünkü onun eseri her şeydir. O, geleceği nesiller vasıtasıyla bina eden,
usta dokunuşlarıyla onlara şekil ve yön veren bir sanatkârdır. Bu ilhamla
yarışmamız, öğretmenliğin; eğitim öğretim hizmetlerinde hisse ve üsluba dayalı,
fedakârlık içeren, geleceği etkileyen, ona şekil ve kimlik kazandıran
yönlerinin bir sanatçı bağlamında ele alınarak kamuoyunun dikkatine sunulmasını
amaçlamaktadır."
Yarışma şartnamesinin devamında
"Trabzon İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı tüm resmi/özel eğitim kurumlarının
öğretmenleri/ idarecileri, eğitim- öğretimdeki yaşantılarını ve tecrübelerini,
bu mesleğin önemini ve kutsiyetini güzel Türkçemizin olanaklarını kullanarak
şiir biçim ve diliyle ifade edeceklerdir." denmekteydi.
Jüri
üyeliklerini edebiyat öğretmenleri Bahar Aslantaş Ar, Derya Balcı ve Ali Kemal
Mutlu'nun yaptığı söz konusu yarışmaya gelen eserlerin titizlikle
değerlendirilmesi neticesinde, yarışmaya Trabzon 15 Temmuz Şehitleri Anadolu
Lisesi'nden iştirak eden M. Nihat Malkoç "Şahsiyet Yontucusu" adlı
şiiriyle yarışmanın birincisi oldu. Yarışmada ikinciliği Ali Soylu Anadolu İmam
Hatip Lisesi öğretmeni Cemil Mor, üçüncülüğü ise Trabzon Anadolu İmam-Hatip Lisesi öğretmeni Bahtiyar
Ermiş kazandı. Bahsi geçen yarışmaya
Trabzon 15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesi'nden katılan M. Nihat Malkoç'un birincilik ödülü kazanan "Şahsiyet
Yontucusu" adlı şiirini
dikkatlerinize sunuyor, vefat eden öğretmenlerimize Allah'tan rahmet, yaşayan
öğretmenlerimize de bir ömür sağlık ve mutluluklar diliyoruz. Öğretmenler
gününüz kutlu olsun.
ŞAHSİYET YONTUCUSU
alçı
taşına değil, mermere şekil verdin
ey
zamanın katibi, şahsiyet yontucusu!
transatlantikleri
yürüttün bir damla gözyaşında
umutlar
mayaladın gönül bakracımızda
tebeşir
tozuyla sağalttın (z)amansız yaraları
bir
millete hafıza, gönül verdin, dil verdin
öksüz
bir kitabede buz tutmuşken hurufat...
kara
tahta başında ağarttın saçlarını
tutuştun
çıra gibi eylül yangınlarında
ne
hüzünler biriktirdin zamanın yamalı bohçasında
bengisu
oldun mecnûn'a mezar olan susak çöllerde
tıknefes
çıktın cehlin o dik yamaçlarını
tahtları
da, taçları da eritti o gül nefesin
bayrak
oldun dökülen her katre kanda
teyel
attın ilmeği kaçmış hayatlara
aynı
dili konuşsun diye hercai menekşeler...
irfan
sofrasını açtın cehlin yetimlerine
(b)aşka
sınır tanımadın ikra'mda
ince
bir sızı yürürken dudaklarda...
kırıldı
sırça köşkü(n), istiflendi hüzünler
can
kırıkları topladın cam kırıklarından
kamburunu
düzelttin neon ışıklarının
sustuğun
kadar konuştun suskularda
nice
oklar paslandı kemankeş sadağında
bir
el oldun kör kuyudaki yusuf(çuk)lara
yıktın
körpe idraklere atılan kaçak katları
bir
fecir vakti kaldırdın gecenin feracesini
'beli'
dedin elest'in sahibine, netameli zamanlarda
yüreğinden
soludun, burnundan soluyana
kesrete
savaş açtın vahdetin duldasında
kara
sular indi (k)alemin ayaklarına
küstüm
çiçeklerine can yürüdü (ba)harda
deryada
karanlığı gece sandı (b)alıklar
bilgiler
eskise de, eskimedi o (şaf)ak yüzün
sen
ki usumuzdan çıkarırken cehalet hançerini...
aynanda
(r)aks eyledi bembeyaz yakalıklar
M. NİHAT MALKOÇ