seni sana anlatsam seni

bu Hüseyni denizinde

ellerimde Acıpayam tütünü

gözlerimde hep yollar

havalanan bu Yusufçuk

bizim illerden bilir misin

Denizine aldanmış martılar gibi

kendini eğliyor zağar

sarışın bir yazın

dizlerinde ağlıyor

gece...


kaç ömür geçer yirmiden

kaçıdır hayata tutunan

ökse otlarına sarılmış acılar gibi

kaç durakta bu hezeyan

kime bakış bu gözler

bu potinler cesetten ağır

acılar ağır

dil sağır

çağır da

çağır/


bilmezdin biliyorum

insan olmanın hükmü

belki de bir insanlık yolu

açmaktan geçiyor

sen gidersin ama

ardından binlerce

yürek atımı/

binlerce çocuk gülüşü


hey yavrum!

çabuk büyü acılara

senin yazgın belli

adında keza

ya Deniz

ya Hüseyin

ya Yusuf


uyu da büyü...

( Bir Yusufçuk Havalandı Hüseyni Denizine başlıklı yazı prens tarafından 6.05.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu