Sür manşet yalnızlık
Gökte saklı bir nokta adeta
Şehla gözlerinde gecenin
Mıhlandığım yer gök
Közü dünün;
Yarında saklı tekeri
Umudun
Batıl bir yürek değil asla
Menevişlenen gecede yalpalayan
yıldızlar
Kök söktüren yürekte saklı bir
methiye:
Elbet aşkın şafağı atmışken
Elbet sözcükler aşka meftun…
Rengimle tezat bir düzlem
Siyahı kardığım her hicran
Yüklü söylemde saklı olduğuma binaen
Nefsi ölü bir sefa
Nesli tükenen eda
Alımlı olsa yürek ne ki?
Sessizce kıvrıldığım şiirin dibine
Ektiğim bir tohum gibi
Renksiz bir elem
Riya dolu kimi insan
Küfemde saklı umut
Bakracı yalnızlığın elbet
Şiirlerle sırdaş.
Hüzünse kanaviçesi mavinin
Gökteki teyakkuz
Görünenden çok öte
Bir rivayet olsa da mutluluk
Hecelediğim sözcüklerin nezdinde
Bitimsiz bir hasret
Kardıkça ömrü kandığım her sema vakti
Gözlerimle buluşan İlahi Aşkın
katında.
Ben ki beylik olmayan binlerce ukde
kalan içimde
Kaybolmanın arifesi
Aradığım elbet kendimde saklı o
ulaşılmaz iklim
Ben bile kani değilken özgürlüğe
Özgün olsa da hüznüm
Boykot ettiğim günüm
Satırların hizmetine sunduğum
Sefil yüreğim yetmedi kalemim.
Kalender meşrebin sükûn dilediği her
köşede saklı mucize
Rabbime itaat ettiğim sürece
İdame ettiğim bir ömür yürekten taşan
Bitimsiz hasret ve coşku
Sökün eden yalnızlığa örülü duvarlar
saf tutsa da zaman zaman
Ayracıdır her şiir özgürlüğün
Akseden bir renk ki
Beyazın sağalttığı her acıyı
Dikerken hece hece yüreğimle…