Düş yosunları, kırık tekeri ömrün
Habercisi ezan saatinde kıyama
durduğum
Her anda saklı
Huzurun mizacı
Ilıman bir iklimdir yüreğimin sektiği
Her hüzünbaz rüzgârda eşlik eden
Ah, o bitimsiz naz.
Nidaların seyrinde kaykıldığım
Bazen ızbandut bir gölgeden kaçtığım
Ne düşüm ben ne gerçek
Ne aşka özlem duyan
Ne de yalnızlığa sitem eden
Bir renksem maviden ibaret
İhya edilesi yüreğin serkeş ritmi
Gökte saklıyım
Yerlere sığamadığım
Bazen yeren gölgeler
Yegâne sırrımdır ki
Müptelayım ben sevgiye…
Ah, eklemleri şiirlerin nasıl da
sızlar
İçimden sızan gün ışığı geceyi
Boykot ettiğim sözcük yüklü sandığı
Bir açıp bir kapadığım
Asla da sönmeyen kalp gözümle
Yâd edilesi mazide salındığım
Bir düşbaz yürek ki düşkünlüğüm
Bin bir niyazımda saklıdır geleceğim.
Rabbim iken tek sırdaşım
Olmazsa olmazım
Yazmaya durduğum
Sözcüklerden arda kalan
Bir yıldız tozu gibi arkama serptiğim
Telaşlı yüreğimde nice sarkıt
Bazen kapıp koyuverdiğim ruhtan firar
eden nice bulut
Elbet tünediğim zirvede
Bazen saldığım yüreğimi yakamozların
titrek sesi.
Gönül bağında kardığım
Umutlar ekip aşkla bağrımı yaktığım
Ne cilveli ne kopuk bir rüzgâr
Varsa yoksa esimi sonsuz bir hazan
misali
Kaybolmaların ertesinde
Kendimi bulduğum şiirlerde yana
mizacım
Kayıp bir rota da değil
Ne de kamberi ölüm ve cefa
Varsa yoksa huzur ve sefa
Tek dileğim Mevla’mdan
En azından kalan zamanda saklı
kalmalıyım
Mutluluk denen iklimden düşse keşke
payıma
O poyraz.
Sürüklendiğim tarafınca binlerce
sözcük ve yıldız
Sökün eden yaz gecesinde
Riyasız ve güzel günlerin nezdinde
Geçse keşke yaşam
Hecelediğim binlerce sözlükten en
kıymete binen
Elbet huzurun sancağına serildiğim
O yolda varmaksa bilinmeze
Bir düş iklimde saklandığım doğrudur
elbet.
Hayatın bitimsiz ritminde
Devası sevgi ve inanç
Umuda kanat açtığım o devasa ufuk
Uğruna yıllar devirdiğim bin bir
dilek
Kabul görmek nihayetinde Rabbin
nezdinde
Serildiğim bir sağanak ki
Tek damlaya denk düşen varlığımla
Sonsuzluk denen iklimde…