Hayal Kuranların Olmadığı Bir Dünyada Yaşayan Çocuklar
Hayal Kuranların Olmadığı Bir Dünyada Yaşayan Çocuklar!
Bir zamanlar değil uzun zamandır hayal kuranların olmadığı bir dünyada yaşayan çocuklar varmış. Oyun oynamak nedir bilmez bir arada oyun oynamak neşelenmek yeni bir fikirler üreterek üretenlerin olmadığı bir dünya varmış! Bütün dersler oyunlar sadece sanal ortamda yapılan sanal gerçekten uzak bir dünyaymış. Her şey gerçekten uzak olunca hayatında oyunlarında bir tadı olmuyormuş. Bu durumdan sıkılan Murat sokağa çıkmış arkadaşlarını çağırarak sokakta bir oyun oynamak için düşünceler içinde düşünürken az ilerde iki kedi yolda buldukları bir top kâğıt parçasının peşinde koşarken görmüş, uzun süre seyretmiş bu oyun hoşuna gitmiş, hemen eve gitmiş evde kâğıt aramaya başlamış gel gör ki her şey sanal olduğu için evde gazetede bulamamış. Hemen Bakkal Rüstem amcaya giderek gördüklerini anlatmış. Rüstem amca.
-Evladım senin aradığın top, uzun yıllar oluyor oynayan çocuklar olmadığından top imalatını yapan fabrikalarda kapandı artık.
Murat ısrarla.
-Rüstem amca ne olursun bana yardımcı ol, senden başkası yardımcı olmaz. Evlerde oturmaktan hayata katılmaktan dünya ile olan bağımızı koparttık, eğer yardımcı olursan dünya ile bağımızı kurar hayata katılım yapmamızı sağlarsın. Lütfen lütfennnn…
-Sende haklısın evladım, dur bakalım ben bir şeyler düşüneceğim.
Murat sevinç içinde havalara uçtu. Rüstem amca bodruma inmek için dükkânı kapatarak aşağıya indi. Karanlık bodrumun lambasını yakarak etrafına bakındı. Murat bodrumda eski eşyaları oyuncakları görünce şaşırdı kaldı. Yerde yırtık duran uçurtmayı görünce.
-Rüstem amca bu nedir?
-Uçurtmadır evladım, gökyüzünde özgürce uçurduğumuz vazgeçilmez oyuncağımızdı.
-Nasıl kullanılır bana gösterir misin?
-Tabi evladım gel benimle çıkalım sokakta uçurtalım, arkadaşlarında görür dışarıya çıkar neşe içinde uçuruşunuz hem mahalleye de bir ses olur neşe gelir sizlerle.
Rüstem amca eski uçurtmayı onararak, ipin ucunu Murat’ın eline verdi, uçurtmayı gökyüzüne gönderdi, Rüzgâra karşı gelerek havalanan uçurtma gökyüzünde bir kuş gibi havalanarak uçmaya başladı. Murat’ın sevinci sokakta yankılanırken, diğer çocuklarda bu ses ile sokağa çıkarak gökyüzünde nazlanarak uçan uçurtmanın peşinde koşmaya başladılar. Çocuklar uçurtma kadar gökyüzünde özgür uçmaya başladılar sokaklarda. Rüstem amca çocukları etrafına toplayarak.
-İlk kez göklerde gördüğümüzde sizin gibi şaşkınlıkla tanıştık uçurtmayla. Uçurtmalarımız gökyüzünde özgürce uçtukça bizlerde özgürce hayaller kurmaya başladık onunla ilgili hayaller kurmaya. İlk uçurtmamızı yaptığımızda gerçek olmuştu hayalimiz lakin şimdilerde size bunu anlatamadık sizleri bir makine etrafında yalnızlığa mahkûm ettik bunun suçlusu bizleriz. Şimdi o göklere yükseldiğinde de ipin başında bekleyip onun göklerde süzülmesini seyrederken de hayal kurmaya başlayarak gerçek olan dünyaya karışarak kendinizi dahil edersiniz böylesi sizin için en güzeli, ben şimdi hepinize ayrı ayrı uçurtma yapacağım merak etmeyin haydi, şimdi Murat ile devam edin birazdan hepinizin ki hazır olur çocuklar. Çocuklar uçurtma uçurtmak yılmamaktır uçması için çaba emek sarf etmektir. En güzelini yapmak için çalışmaktır. Uçurabilmek için rüzgârı bekleyecek beklemeyi öğreneceksiniz, belki saatlerinizi güzel bir uğraş için harcayacaksınız birlikte bir arada olarak, Uçurtmayı gökyüzünde gördüğünüz andan daha fazla mutluluk duyacaksınız onunla hayallerinize doğru uçacaksınız. Azimli olmayı öğreneceksiniz, uçurtma uçurmaya çalışarak. Çünkü çaba harcamadan rüzgârı arkasına almadan onunla savaşmadan karşı koymadan uçurtmalarınız göklere çıkmaz kolay kolay. Bir şeyin ucuna sıkı sıkı tutunmaktır, hayata sıkı sıkı tutunmayı da öğreneceksiniz haydi çocuklar gökyüzü ile sokaklar sizin artık…
Sokakta kırda koşan çocukların neşesi ile sokak artık eski neşesine kavuşmuş, düşe kalka hayata alışan çocukların bazen düşerken ağlama sesi, bazen birbirlerine yardım ederek yaralarını sarmaları ile gökyüzünde uçurtma şenliği devam ediyordu.
Mehmet Aluç
(
Hayal Kuranların Olmadığı Bir Dünyada Yaşayan Çocuklar başlıklı yazı
kul mehmet tarafından
15.07.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.