Bazen sessiz
bir notayım mısrayım
Sevgiyi incitenlerden
kaçıyorum
Bu saatten
sonra başka mısra söylenemezken
Yandı bu
gönül bununla kimse bilmedi
Bilemeyenler
yurdu beni sarmadı gönlüm ağladı
Bu gönül yorgunluğunu
gitmek dinlendirmez ama
Bu amaya
bir cevap bulmak için gidemedim
Belki hayaller
gerçek olur diye sabırla bekledim
İnsan değil
midir ki hep bekler umut içinde
Gönlümün başkenti
aşk olunca gidemiyorum
Kopamıyorum
sevmekten
Oysa mezar
taşları çiçekten anlamaz
Anlayan sevdiğime
çiçekleri vermeliyim
Benden uzaklaşsa
da koşarak varmalıyım
Varınca anlamayacak
Lakin varmalıyım
Ah zamansız
vuruyor bu kaçışlar sineme
Ah insandan
bir beklenti bekleyenler
Sizlerde verin
biraz sevgi ne kaybedersiniz ki
Bir sürü
şeyler söylemek istiyorum
Anlamayan olunca
sonsuza kadar susmayı seçemiyorum
Bir şey
söylemek istiyorum
Birbirinizi
sevin
Duyan yok
mu
Herkes mi
birbirine sırtını dönmüş
İçinde
ışık aşkla yanmıyorsa
Yüzümüze vurmaz
mış
Yoksa aşkı
hiç mi sevmediniz
Yüzünüz gönlünüzle
karanlık diye mi
Sırtınızı birbirinize
döndünüz
Deseler de
fazla fedakarlık
Vefasızlık
getirir
Gelen vefasızlık
olsun vefayla süsleriz
Ah oysa ah
oysa
Ben sen
başkalarına benzemeyesin diye sevdim
Sen herkese
benzedin
Onlar gibi
çıktın
Yaktın
Yıktın
Anlamadın
Oysa anladım
ki kader türkümüzü bana söylüyormuş
Sadece dinledim
Kabul ettim
Sığınmak istedim
bir yüreğe sığınamadım
Rabbime
sığındım
Oysa seninle
yaşlanmak istemiştim olmadı
Olmadı diye
aşkta hiç solmadı ya
Seni
Gidişini
Hasret diye
yüreğimde bir kurşun gibi taşıyorum/saklıyorum
Mehmet Aluç