BABAMSIN
CANSIN (1928-2004)
Hayat
kavgasıyla savaşa girip
Güveni
cesaret olandı babam
Uzak
geleceği yakında görüp
Dersini
bilenden alandı babam
Dedesi
Hasan’dan almıştı adı
Kıvırcık
saçları erken taradı
Ölünce
anası almaz muradı
Yetimler
içinde kalandı babam
Gadersiz
İreşit kaldı dullara
Rıza, Halil, Tahsin, Hasan kullara
Ana
bulmak için düştü yollara
Anasız
garipçe solandı babam
Rıza,
Halil erken gitti gurbete
İki
kuzusunu vermeden bite
Everdi
Tahsin’i erdi rahata
Yengesini
ana bilendi babam
Dalgara
harbinde! yedi kurşunu
Horla
savaşında! almaz dersini
Vermedi
topraktan bir tek arşını
Tabanca
belinde yelendi babam
Ankara’da
asker ana kuzusu
Bacağından
gitmez mermi sızısı
Korey’e
gitmemek alın yazısı
Bekir,
Sıtkı adım dilendi babam
Keleşten birisi, giyim yerinde
Kızlardan
bir kaçı yandı korunda
Sormayın
çulsuza derdi derinde
Kadriye
düğünsüz gelendi babam
Fakirlik
suç değil, yenmek elinde
Azimle çalıştı geçim yolunda
Kahveci,
çelikçi kendi halında
Bakliyat, nakliyat dolandı babam
Kapıldı öğretmen Nermin ceylana
Gelmemiş
böylesi henüz cihana
Beş
çocuklu anam katlandı buna
Vuslatı beklemek çilendi babam
Yetmiş
bir de göçüp şehre gelince
İlkin
pastacılık kısmet olunca
Kader
ipçiliği meslek kılınca
Dükkanlar
peş peşe ulandı babam
Evlendi
çocuklar, budur zaferi
Sığmadı kabına gitti ileri
Siyaset,
başkanlık durmadı geri
Çeşmeler
yaptıkça gülendi babam
Yandı
sevdasıyla şiirler yazdı
Nice
mısralara derdini dizdi
Kesildi
mecali, mezarın kazdı
Mutluluk
tatmadan ölendi babam
ERDOĞAN
ÇALIŞKAN 11 11 2021
Gadersiz İreşit = dedem
Rıza, Halil, Tahsin = amcalarım yaşa göre dizdim
En küçükleri Hasan = babam
Tahsini küçük yaşta everdi
Kadriye= anam
Bekir Sıtkı Erdoğan = doğmadan adını aldığım komutan
Dalgara = Dalakçı ve Karacaören köyler arası mera
Horla = köy
Harp ve savaş= köyler arası dövüşler