Ne Güzelde Gülümseyerek
Bakmıştınız.
Bu mektubu dün sizi gördüğüm, karşılıklı
bakıştığımız o otobüs durağının karşısındaki kitapçının önünde oturmuş
yazıyorum. O gün telaşla ikimizde aynı kitabı almak için elimizi uzatmış, sonrasında
karşılıklı bakışmıştık. İkimizde, Sabahattin Ali’nin ”Kürk Mantolu Madonna” kitabını
ararken, aynı anda bulmuş el atmıştık. Ne güzelde gülümseyerek bakmıştınız. Kitaptan
bir tane kalmıştı. Ben size buyurun siz alın, sende hayır buyur sen al demiş en
sonunda, senin almanı ısrarla sana kabul ettirmiş, okuyunca bana getirip beni
okumamı söylemiş ve çekip gitmiştiniz.
Sizi iki gündür bekliyorum
gelmediniz, merak içinde kaldım. Kitapçıya sizi tarif ederek sordum, birkaç günlüğüne
şehir dışına gittiğinizi söyledi, rahat bir nefes aldım. Sizin gelecek olmanız
buluşmamız bana bir nefes oldu, birkaç gündür kendimde değilim sanki havalarda
uçuyorum. Adresini kitapçıdan aldım, posta kutuna attım, alır okursan seni
kitapçıda beklediğimi unutma,selamlarımla.
Mehmet Aluç