ÇANAKKALE RUHUNU ANLAMAK...
Bugün bu yazıyı, bir daha dönmemek üzere gidenlerin, tarihin yazdığı en gerçek en şerefli kahramanları yâd etmek için, Çanakkale şehitlerimizi hatırlatmak, anmak ve Çanakkale Ruhu'nu, bir nebze olsun, yüreklerde canlandırabilmek için yazıyorum.

 Çanakkale’de 107 yıl önce, yüz binlerce vatan evladı, bu vatanın bedelini ödemek üzere Çanakkale’ye çağrılmıştır. Onlar da bir an bile tereddüt etmeden gitmiştir.

Evet gittiler, bir daha dönmeyeceklerini bildikleri halde gittiler. Sevdiklerini bir daha görememek pahasına vatanı için, milleti için, dini için gittiler. Ve birçoğu bir daha geri dönmedi, dönemediler…

Yüzyedi yıl önce, yüz binlerce vatan evladı bu vatanın bedelini ödemek üzere Çanakkale’ye akın akın uğurlanmıştır. Amaçları ne para, ne mülk, ne de şöhret olan bu yüz binler içerisinde daha savaşın ne olduğunu idrak edemeyen gencecik fidanlar da yer alıyordu. Gerçi verilecek mücadeleyi “savaş” olarak nitelendirmekte ne kadar doğrudur bilemem. Zira, bana göre, eğer amaç vatan savunması ise, amaç özgürlük davası ise, bir ölüm kalım mücadelesi ise buna savaş diyemeyiz. Tarihin yazdığı en gerçek, en şerefli kahramanların verdiği özgürlük mücadelesi unutulmamalı, unutturulmamalıdır. Ve bunu anlatmak boynumuzun borcudur. Çünkü vatan dediğimiz bu toprak, diyeti ağır ödenmiş bir topraktır. Bana deselerdi ki Çanakkale’yi üç kelimeyle anlat. Derdim ki: Geldiler, gördüler ve öldüler.

Evet, geldiler! 1915 1. Dünya Savaşı. Osmanlı Devleti Dünyanın en büyük devletleri ile mücadele ediyor. İngiltere, Fransa, Rusya beraberinde getirdikleri binlerce sömürge askeri Osmanlının kalbine giden boğaz yolunu tutma peşinde. Çünkü amaçları İstanbul’du. Başkent İstanbul alınırsa Osmanlı Devleti tarihe karışacak ve Türk Milleti bu topraklardan atılacaktı.

Geldiler. Ama Çanakkale’yi Çanakkale yapan gelenler değil, gelenleri karşılayan asil ruhtur. Çanakkale ruhunu anlamadan Çanakkale’yi anlamak zordur.

-Çanakkale ruhu, beş dakika sonra şehit düşeceğini bilebile, atacak tek bir mermisi dahi kalmamışken süngüsünü takıp siperde bekleyen Mehmetçik ve onun kahraman kumandanlarının, dünyanın en büyük güçlerini dize getirmelerini sağlayan ruhtur.

- Çanakkale ruhu; Yedi Düvel'in saldırısına karşı DUR diyebilenlerin, geçemezsin diyebilenlerin, vatanları uğruna her şeyini geride bırakabilenlerin gösterdiği mücadelenin ruhudur.

- Çanakkale ruhu; türkülere konu olan onbeşlilerin, gencecik liselilerin, öğretmenlerin, Harbiyeliler'in ölüme koşarak gittikleri ruhun adıdır.

- Çanakkale ruhu; döktüğü mayınlarla, boğazı geçmeye kalkışan düşman savaş gemilerini, Çanakkale Boğazı’nın derin ve karanlık sularına gömen Nusret Mayın Gemisi ve bu gemideki korkusuz, kahraman vatanseverlerin gösterdiği ruhtur.

- Çanakkale ruhu; metrekareye 6000 merminin düştüğü yerde, vatan savunmasının göğüs göğse yapıldığı ruhtur.
 
- Çanakkale ruhu; Mehmetçiğin, kurşun yağmuru altında, arada kalmış yaralı düşman subayına merhamet ederek, sırtlayıp düşman mevziine götürerek, insanlık dersi verdiği ruhun adıdır.

- Çanakkale ruhu; Sebdülbahir'de  Yahya Çavuş komutasındaki 63 kişilik bir takımın 2000 kişilik İngiliz Çıkarma Birliğini akşama kadar çarpışarak durdurduğu, sonra da şahadete erdiği ruhun ta kendisidir.

- Çanakkale ruhu; Rumeli Mecidiye Tabyasında Koca Seyid'in  top vincinin arızalanması üzerine ‘’Ya Allah’’ diyerek 276 kiloluk mermiyi omuzlayıp, namluya sürüp ateşleyerek, Çanakkale Boğazı’nın karanlık sularını, adeta cehennem kusan, İngilizlerin ünlü Oceon  gemisine mezar yapan ruhtur.

- Çanakkale ruhu; askere gönderilirken, anaları tarafından,  parmakları kınalanarak vatan imdadına yetiştirilen, yiğitlerin gösterdiği cesaretin ruhudur.

- Çanakkale ruhu; vatan uğruna 253 bin şehidin verildiği kutsal toprakların ruhudur.

- Çanakkale ruhu; Yarbay Mustafa Kemal'in “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum…” cümlesini söylediği ve kahraman askerleriyle sonuna kadar düşmanı Çanakkale’ye geldiklerine pişman ettikleri ruhun adıdır…

-O, öyle bir ruhtur ki; inancın, imanın, azmin karşısında çelik ve barutun yer ile yeksan olduğu bir ruhtur.

 O öyle bir ruhtur ki;  “Ben zillet ve esâret altında yaşamaktansa, Allah için, bayrak için, vatan için kahramanca şehid olmayı tercih ederim” diyebilenlerin ruhudur.

Çanakkale savaşlarıyla ilgili bugüne kadar nice yazılar, makaleler yazıldı, kitaplar kaleme alındı. Ya kalemin yazamadıkları…

Çanakkale savaşlarıyla ilgili nice şiirler, türküler okundu, ağıtlar yakıldı, sözler söylendi. Ya dilin söyleyemedikleri….

Bize düşen milletimizin verdiği bu onur, özgürlük mücadelesini unutmamak, Çanakkale ruhunu her dâim içimizde taşımak, taze tutmaktır.

Kutsal vatan topraklarını canları pahasına müdafaa ederek, şehitlik mertebesine ve şerefine erişen aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla hatırlıyoruz.

Aziz şehitlerimiz yattıkları yerlerde şunu hissetmelidirler ki; temiz kanlarıyla suladıkları bu vatan toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Aziz milletimiz tarafından, en kutsal emanet olarak müdafaa ve muhafaza edilecektir.

Kanları ve canları uğruna bize bu mukaddes vatanı emanet eden şehitlerimizi saygı ve minnetle hatırladığımız bu günlerde, bizlere düşen en önemli görev, çocuklarımızı şanlı tarihimiz ve milli değerlerimiz konusunda bilinçlendirmektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni sonsuza kadar yaşatmak ancak, gelecek nesillerin millî bilincinin gelişmesi ve bu şuurla, vatanına aşkla bağlanıp çalışmasıyla mümkün olacaktır.

Bizlere bu büyük zaferin gururunu ve şerefini hâtırâ eden, Ahmet’leri, Mehmet’leri, Mustafa’ları ve isimlerini tek tek burada sayamayacağımız 253 şehidimizle birlikte bu mücadeleye iştirak eden, onu her şeyiyle destekleyen aziz milletimizi ve vatanları uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyor, ruhlarınız şad olsun diyoruz…

Ve diyoruz ki:

"Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir!.." (⭐)

"Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor,

Bir Hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi…

Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

“Gömelim gel seni tarihe” desem sığmazsın.

Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber,

Sana kucağını açmış duruyor Peygamber" (⭐⭐)

(⭐)Necmettin Halil ONAN

(⭐⭐)  Mehmet Akif ERSOY                               

NOT: Bu yazı, yarın okulumuzda yapılacak Çanakkale Zaferi ve Şehitlerimizi Anma Programında yapacağım konuşma metninden yazıya uyarlanmıştır.

#aslanyılmaz#sürgünadam#

( Aziz Şehitlerimize İthafımdır. başlıklı yazı sürgünadam tarafından 17.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.