Yoruldum
mu?
Vuruldum
mu?
Kırıldım
mı, sormadılar.
Modası
geçmiş bir eşya gibi
Kaldırıp,
bir köşeye attılar,
Belki
de duruldum, anlamadılar.
Öylesine
duruyorum işte dünyada,
Isıtmayan
Şubat güneşi gibi,
Varlığı
belli olmayan,
Yokluğu
anlaşılmayan.
Düşünceleri
küf kokan,
Huysuz
bir ihtiyara döndüm.
İstemesen
de, istiyormuş gibi seveceksin,
Sevmiyorsan,
defolup gideceksin dediler,
Fikirlerimi
Magna Karta ile kelepçelediler.
İçimdeki,
kazazede bir yaralının feryadıydı,
Avazı
duyulmayan, ne dediği anlaşılmayan,
İşte bu yüzden, küfürbaz bir ihtiyara döndüm.
Karanlık
bir gecenin, kapkaranlık sabahında,
Çamurlu
potinleriyle tekmeleyerek kapımı,
Paldır
küldür işgal etti şövalyeler evimi,
Kanlı
süngüleriyle parçalayarak kafatasımı,
Kirli
elleriyle avuçlayarak beynimi,
Bin
yıllık hâfızama el koyup gittiler.
Yalvardım
yakardım, insafa gelmediler
Muasır
medeniyette yasakmış hâfızamdakiler.
Kral
böyle istiyor, bunlar sana lâzım değil,
Sen
artık milletin efendisisin, hadi köyüne git,
Bir
daha da şapkasız ulu orta gezme, dediler.
İşte bu yüzden âsî bir ihtiyara döndüm.
aslanyılmaz#sürgünadam#
28.01.2025