Şiir / Didaktik Şiirler

Eklenme Tarihi : 1/22/2025
Okunma Sayısı : 483
Yorum Sayısı : 12
Yıldızlı Yazı

Bu Yazı 1/23/2025 tarihinde
YILDIZLI YAZI
olarak seçilmiştir.
Altın Üyelik Başvurusu Altın Üyelik Avantajları
Bugün Doğanlar
ozge-ozomer-cakmakseyit-mehmetismail--uzunsabahattin-skiyasettin-abetul-sarikaziftRTE2023yusufumKozanlımİsa BaştürkAşk-ı Cangece yolcusuagrinSelenabskhaaşık sairMavi periMetin Mercan2834Hanımelisureyya-gorur
Doğum gününüz kutlu olsun

YÜRÜDÜ…

Öyle bir sıcak,

Aydınlık ki, gözleri kamaştıracak,

Ateşten kum okyanusu insanı yakacak,

Kavuşmak istedikçe, uzaklaşan ufuk.

Kumlar kayıyor, kaynıyor ayaklarının altında.

 

Yürüdü…

Vücudunu örtecek kadar elbisesi hariç,

Bütün çıplaklığıyla yürüdü.

Farkı yoktu kum tanesinden.

İnanmadan sevilmezdi,

İnanmak, mutlu kelime.

İstemeden, yorulmadan kavuşulmazdı,

İnancı, yorgunluğunu yenecekti.

İnanmayı, teslim olmak bildiği için,

Esircesine, bütün yokluğuyla yürüdü.

 

Utangaç, kaçamak bir tebessümle,

“Ben geldim” diyecekti,

Kavuşmanın verdiği huzurla,

“Yalnız kendimi getirdim” diye, ekleyecekti.

Son kez konuşmak üzere konuşacaktı,

“Malımı, mülkümü, makamımı…

Her şeyimi bıraktım,

Senin dediklerini yapmaya geldim.

 

Güneşin battığı tarafa doğru yürüdü,

Ardındaki gölge uzadıkça inceldi,

Güneş, o ve gölgesi görünmez oldu.

Çöl soğuğunu yüreğindeki ateşte ısıttı,

Kum fırtınasını göğsünde dindirdi.

Karanlıkta, görmediği için kalbiyle yürüdü.

“Bunca yıldır uyuyorum, yeter dedi, yürüdü.

 

Vefakâr bir rüzgâr, ayak izlerini siliyordu,

Bir kum tanesi gibi kalsa çölde,

Ne arayan, ne de hatırlayan olacaktı.

“Var” ile “yok” arasındaki farkı düşünürken,

Başı döndü, sendeledi, az daha düşecekti,

“Var” iken “yok” olmayı beceremeyip,

Kavuşamamak, ateşe gitmekti.

Olmaya, ölmeyi göze alarak yürüdü.

Tek başına, aç, susuz uykusuz,

“Bunca yıldır uyuyorum, yeter dedi, yürüdü.

 

Sonunda, varmak istediği yeri gördü ufukta,

Hani, elini uzatsa tutuverecekti.

Bunca bitmezlikten sonra bu kadarcık mesafe,

“Çok yakınmış” dedi, koşmaya başladı.

Vardığında anladı ki,

Yola çıktığından beri oradaydı.

 

Her şey toprak…

Toprak rengi, kırık dökük bahçe duvarı,

Toprak rengi bir sürü kabir,

Toprak yüzlü insanlar…

Gözünün gördüğü renk böyle,

Ya gönlünün gördüğü…

Zaten bunun için yürümüştü bunca yolu.

Son kez konuşmak üzere konuştu;

“Malımı, mülkümü, makamımı…

Her şeyimi bıraktım,

Senin dediklerini yapmaya geldim.

Kısa, huzurlu bir sessizlik oldu,

Bir baş hafif öne eğildi,

Bu, “kabûl” ün işaretiydi,

Yaşamaya başlamanın…

“Aklın işi, aklı bulup teslim olana kadardır,

Bunca yıldır aklımı boşuna yormuşum,

Sonu hiç olan işlere” deyip çıkmıştı yola,

Kendine, Allah’tan bilgi alan bir akıl buldu,

Teslim oldu ve kurtuldu.

aslanyılmaz#sürgünadam#

22.01.2025

( Yürüdü… başlıklı yazı sürgünadam tarafından 1/22/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu