Bir düşün bir düşün ki…
Bir düş’ ün sağanağına
yakalandığımdan bu yana içine düşülesi bu çetrefilli yolda saklı yalnızlığım ve
elimdeki tornavida ile insanların yüreklerini açmaya çalıştığım ama hiç biri
yanıt vermiyor yine de gözümden sakınıyorum sevdikçe ve sevdiğim insanları.
Mübalağa asla etmediğim en başta
Allah’ın bildiği ve kim olursa olsun karşıma çıkan illa ki refüze edildiğim.
Ne aşk ne masal ne dünya
gerçeklerinden kaçtığım belki de bir ömür kendimden kaçtığım içindi kendime bir
an evvel kavuşmanın tecellisi.
Hükümranlığında değilim zamanım çünkü
ben mekânsız ve zamansız bir canlıyım üstelik çağın da çok ilerisinde yine de
ara ara düşünmüyor değilim çağın gerisinde kaldığımı şükür ki boyutsuz olan tek
varlık ile her istişare ettiğimde kendime geliyorum bu yüzden seviyorum içimde
saklı değişimi belki de bir devinim benimki sektiğim noktalar sökün ettiğim
hayaller bir o kadar bir baltaya sap olamadığımdandır balta girmemiş
duygulardan ördüğüm cümleler.
Kasıtsız yaşarken ve kanıt sunamazken
insanlara.
Kayıpların ardından peşine düştüğüm
her an kaybolmaya meyleden insanlar ve hayaller.
Mevsimin soğuk esintisi bense bahar
mizaçlı gönlüme atıfta bulunuyorum diğer yandan asla eksik etmediğim hazan
rüzgarım ve koyu gözlerinde gecenin başka şeylere rast geliyorum insanlardan
farklı olarak.
Tanrısal bir doku bu.
Sözcüklerse var oluş.
Duygularımın radarına takılı olup
biten görünürde nasıl da aciz ve çelimsizim, değil mi?
Serap gördüğüme eminim ne zamanki
kendimle ve Rabbimle buluşsam bir o kadar gerçeklerin de dayattığı dayanma
gücümünse sınandığı ve dar koridorlarda gidip geliyorum kendimi bildim bileli
en başta evimin uzun koridorlarında kim bilir kaç milyon tur attım bir ömür ne
de olsa çocukluğumdan bu yana oturduğum yerde ders çalışmayı sevmedim mümkün
olsa yazdıklarımı da o koridorda volta atarak yazardım.
Ruhumun içine düştüğü darboğaz ve
içim daraldıkça gidip geldiğim.
Günün geceye erdiği benimse hala
nihayetlenmeyen arayışım ve bulup buluşturdukça yeni ipuçlarını içimde saklı
kördüğümü açmaya çalışıyorum tam da açacakken ve sonuca ulaşmışken elbet sil
baştan.
Minyon yüreğim.
Miyop gözlerim.
Minyatür hayallerim.
Kısaca kâinatın mozaiği ve işte sevme
ve yazma dürtümle teslim olduğum sonsuzluk duygusu.
Ne çok furya diğer yandan insanların
kapıldığı bense asla uyamadım onlara bu yüzden de bir ömür hep uyanık kaldı
kalp gözüm ve devre dışı iken uzun zamandır ansızın tıkır tıkır çalışmaya
başladı.
Hem tıpası da yok ki içi sesimin
kolaysa sussun bakalım gerçi onu da hep susturdum ta ki kalemin minik d/okunuşları
ile yeni keşiflere yelken açtığım.
Sanmayın ki zorlanıyorum yazarken.
Sanmayın ki zorlanmıyorum yaşarken.
Ve işte iç içe geçen iki eylem ve
birbirini tamamlayan.
Öncelikle farklı duygulardan ve
açılardan düşüyorum yola ve yazımı/şiirimi yazarken ne olacağını asla
bilemiyorum baştan sanırım olup biten: tüme varım.
Oysaki öncesinde tümden gelen
duygularımla odaklandım nerede ise her şeye her insana ve sonunda infilak
etmeyi de başardım.
Bu çapraşıklık.
Bu kaos içimde saklı olan.
Benim bana yaptığım ve de…
Sanmayın ki canımı benim bana
verdiğim zarardan daha fazlasını verip de yakarsınız.
Yakarsanız bile umurumda değil hem
benim el frenim de yok ve işte bu yüzden son sürat duyumsuyor son sürat
yazıyorum gerçi…
Gerçi bir yere varacak mıyım o da
belli değil ama…
İyi de ben pek çok şeye vakıf oldum
ve varmam gereken noktaya zaten yaza yaza vardım vakıf oldum da ve içimde daha
ne sırlar ne şifreler saklı üstelik evrenin şifresini iyi kötü çözdüm.
Öncelikle sezdirmeden seviyorum artık
insanları ve işin gerçeği ben müzmin bir sevgi arsızıyım çünkü sevgi sevmek
sevilmek benim gıdam ve işte tosladığım duvar: bingo!
Ne şapşalmışım meğer: neden mi?
Sevgiye ve sevmeye bir ömürlük mesai
harcarken nasıl da emindim karşılık bulduğumdan ve işte kısa bir süre evvel anladım
ki sevildiğimi düşünmek çok gereksiz/miş bir o kadar insanların beni aralıksız
yanılttığı akabinde kendimle olan savaşımda bu sefer kendime resti çekip de
hayli eziyet ettiğim benliğim ve ben bunu bir meziyet gibi nasıl da gördüm.
Bir ayracı olmalı değil mi sevginin?
Bir selamın dahi esirgendiği bu
müthiş çağda artık insanlar nasıl doping uyguluyorlarsa egolarına ve hız
kesmeyen nefislerine.
Her şeye o kadar vakıfım ki ve kimin
yalan söylediğini anında anlıyorum bu bağlamda zorlanmıyor da değilim hani
yaşarken ama benim de bir farkım olmalı ki var da çünkü sebepli sebepsiz bir
şeyler yolunda gitmezken ve ben bir ömür inzivaya çekilmişken hız kesmeyen iç
sesimle istişare ediyorum gün boyu ve gece oldu mu: kalemim giriyor devreye
asla da sanmayın hani yazdıklarımın sadece bunlardan ibaret olduğunu ve asla da
sanmayın güçsüz olduğumu bazen kolu kanadım kırılmış gibi hissetsem de bana
yetişen biri var.
Hep mükemmeli arzulamışımdır:
İşimi layığıyla yapmak ve mükemmel
işlere imza atmak ve insan olarak da kusursuz mükemmel olmayı başarmak artık
aklınıza ne gelirse ve kendimle verdiğim savaşta dem vurmadığım çok şey var
adeta dünyanın çekirdeği gibi ve işte kendime olan saygımı korumak adına
insanlardan farklı olmayı seviyorum işin ilginci bunu temin eden ben değilim
elbet kaderin ve Rabbin buyurduğu…
Yaşanan fotokopi hayatlar ve fotokopi
insan ilişkileri.
Fotokopi aşklar ve hayatlar.
İçime ters esen rüzgâr.
Bazense rüzgârın ben olduğum.
İhya etmem gereken ise içimde saklı o
haylaz çocuk bu yüzden yaşımın da yasımın da insanı değil elde olmadan bunu
benimsedim de hani.
Sahi, ben nasıl kendimi sevmem
üstelik sevilmenin dilemmasında sunduğum sevgi geri tepse de ve iyi ki tepti
geri yoksa asla böyle coşkulu ve inançlı ve sevgi dolu olmazdım.
Hem seveceğim daha kim bilir neler,
kimler var, beni bekleyen bu bağlamda her yeni gün yeniden doğduğumun da
müjdecisi işte içime esen rüzgâr bense hayatın bir perçemi gibiyim ve peçesinde
gizemin tahayyül ettiğimden öte nice mucize beni bekleyen elbette O’nun
izniyle.
Kalbimi daha da fazla kırabilirsiniz
siz, sevgili insanlar ama ben sizlere bunu yapmayacağım ve iyi ki de kalbimi
binlerce kere kırmayı becerdiniz yoksa nasıl yazardım nasıl dayanırdım bu sefil
dünyaya ve hala hayal kurabilirken ve içimde mevcut iken yaşama sevinci üstelik
güneş henüz benim için tüm ihtişamı ile doğmadı bu yüzden nasiplendiğim ışıktan
ve güzelliklerden ve sevgiden daha da fazlası var beni bekleyen ve de
beklediğime değecek…