SEGÂH MAKAMINDAN
Yanmışsa yüreğim, yaraysa yer yer
Bilin ki hecemin her gün âhı var
Gönül mürekkebi karaysa eğer
Kalemin, kâğıdın ne günahı var
Taştıkça solumda hassas sürahi
Gâh dilden dökerim, yazarım gâhi
Ârife ne gerek âmâlar dahi
Anlar; kan kokulu girizgâhı var
Hislerin yurdunda artınca elem
Yine can yükümü yüklendi kalem
Hem ruhum dağlandı, bağrım yandı hem
Başımda dertlerin yine şâhı var
Bir çare umduğum talihin eli
Buz gibi soğuktu bildim bileli
Adını kalbimden sildim sileli
Onun da farklı bir güzergâhı var
Görüp de bahtımı yelesi terli
Sanmayın bir şikâr; her işi şerli
Ne zaman hissetse kalbim kederli
Her derde kaderli bir izahı var
Dursam da kadere her an kıyama
Sarmadı yaramı verdiği yama
Hazanın hakkından gelirdim amma
Elinde fırtına, kar silahı var
Lavını görünce gönül odumun
Mecali kalmadı son umudumun
Mızrabı inleyen mahzun udumun
Telinde hıçkırık ve segâhı var
Mecit Aktürk
* Arzu eden dostlar şiirden daha güzel olan yorumun videosunu Edil Erbil Kardeşimin sesinden Google ve/ya You Tube'den dinleyebilirler.
Selam ve saygılar...
(
Segah Makamından başlıklı yazı
Mecit Aktürk tarafından
27.06.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.