Aşikârdır heceme her yıl
on sekiz Mart'ta
Ruhumdaki depremin sinemde fay kırışı
Ülküsüdür, süsüdür bu kalemin hem, hatta,
Her Türk'ün türküsüdür dinmeyen haykırışı
O/NURDUR
ÇANAKKALE'M
Ne sadece bir isim, ne sıradan bir
savaş
Hayat-memat arası bir andı
Çanakkale
Kara kardıkça mevsim kahrını yavaş
yavaş
Gamdı sinede nakkaş; figandı
Çanakkale
Kefene bürünürken on binlerce
mücahit
Belliydi hangi parçam hangi çakala
ait
Churchill'in hayaline hezeyanları
şahit
Esarete müsait virandı (!)
Çanakkale
Ne kurulan pusuydu, ne ölüm
uykusuydu
İstiklâline zincir yegâne
korkusuydu...
"Söz konusu vatandı",
ilâhî ülküsüydü
Bir aşkın türküsüydü; Turan'dı
Çanakkale
Atlas beze şan veren namusumdur
biline!
Herkes sahip olmalı söz söylerken diline!
Hâince bakan gözler girince menziline
Benzi solan geline emandı Çanakkale
Kaderi kaderimdi, kederi gönül sızım
Fersiz gözlere muttur, umuttur ay yıldızım
Âtiye giden yolda kesildiğinde hızım
İlâhî sefer yazım; fermandı Çanakkale
Kin olup göze batan ne ulusun
oymağı
Ne bağı, ne ormanı; ne de coşkun
ırmağı
Dert, semâya uzanan o şehadet
parmağı!
İslam'la olan bağı! Ezandı
Çanakkale!
İsbat günü gelince mezalime
direncin
Asra mühür gerekir, hırçın sulara
perçin
Ülküsü türküsüne güfte olan Türk için
Belliydi bedel niçin; vatandı Çanakkale
Kırılırken kilidi sînede kafeslerin
Adresi şehadetti kalan son nefeslerin
Resûlünü arayan sayısız Enes'lerin
Hasreti haykırdığı îmandı Çanakkale!
Tıynetiydi Haçlı'nın; toslamadan duvara
İstila sanatına (!) veremiyordu ara...
Boğazın sularını sıkınca muhasara
"Tek diş"li canavara isyandı Çanakkale!
Çınarın kaderinde mevsim vakt-i hüzündü
Bir hüzün ki ödülü asırlar boyu ündü
Toprak,bağrına düşen Mehmed'imle övündü
Gazele has bir gündü; hazandı Çanakkale!
Yıldızdı her Mehmed'im; aşkına şahit aydı
"Bir hilâlin uğruna" yanmayı şeref saydı
İşte o yüzden o gün binlerce yıldız kaydı
Fırtına, kasırgaydı; borandı Çanakkale
Dengini arasa da sancağıma saldıran
Ne Varna'ydı bu savaş, ne Mohaç, ne Çaldıran
El Mucip'ti müntakim; -ol deyince-
olduran!
Hakkı tutup kaldıran Kur'andı
Çanakkale
Fıtratında olsa da insanın
sendelemek
Gâye düşmemek ise, irade, azim gerek
Her musibet imtihan, zafer "inanmak" demek
Boşa değildi emek; ihsandı Çanakkale
Gedik açsa da rüzgâr o gün kale bendinde
Yasaktı milletime ye'se yem olmak
dinde
Mehmed'imin coştuğu meydanların
indinde
Fırtına dindiğinde destandı
Çanakkale
Destan vakti gelince züldür kaleme tehir
Kazıdı dimağlara îman neye muktedir
Kaçarken yedi düvel ne köy vardı, ne şehir
Boğaz... akarsu... nehir; al kandı Çanakkale
Dinmedikçe mazlumun dilindeki feryâdı
İhtardır zalimlere on sekiz Mart'ın yâdı
Bir tarih ki, manası Bedir'in diğer adı
Yılmadı, yıkılmadı; dayandı Çanakkale
Bilirim ki; Rahmân'ın emrine oldukça râm
Türküme hüzün beste, Türk'üme uyku haram
Her adı anıldıkça gururla atar
buram
Mazluma düğün... bayram; unvandı Çanakkale
Arkadaş! Bu vatana bedel ödendi
canla
Aç oku tarihini, vazifen neymiş
anla!
Ecdadın can verirken uğrunda
heyecanla
Baştan başa al kanla boyandı
Çanakkale
Arzın güvertesinde O'ydu Kadir-i Mutlak
Yırtılan perdelerin ardındaki sırra bak!
Kıyamet ertesinde kıyâm ederken şafak
En güvenli sığınak, limandı Çanakkale!
Ne zaman deme dursa talihin en karası
Ve yansa esaretten yüreklerin yarası
Bir Şimal Yıldızı'dır, yöndür nurlu çırası
Umuttur hatırası; gümandı Çanakkale!
Destan yazan ırkımsa sormam neden haçlı lâl
Kıskançlık sebebidir göklerin süsü hilâl
Selâm Seyit Ali'ler, selam Mustafa Kemal!
Bir dehanın doğduğu zamandı Çanakkale!
Mecit Aktürk
********
*****
***
*