İlahi bir farkındalıktı sevmek ve
âşık olmak.
Aşkın aşikâr akışı hep aşina oldu
bana ve ben aşkı pek çok yerde pek çok insanda buldum.
Göğsümü gere gere sevdim hayatı ve ne
iş varsa elimde aşk ile yaptım.
Sevgiyle yapılan bir yemeğin tadı
başkaydı.
Sevgiyle temizlenmiş bir oda bile
cenneti çağrıştırırdı bana keza halen de öyle.
Sevgisiz yaşamak kâbus, sevgiyi
harcamaksa ihanetti.
İnancın akabinde doğan bir derya
batmayan bir güneş sevgi.
Makul düşlerim var süzgeçten geçen ve
sıra dışılığın aryası iken kalemin ve yüreğimin iz düşümü…
Sevecen bir iklim iken sevgi ve
nüansı güven duygusu ile eşleşen ve demir parmaklıkları bile kırıp yüreği
d/ağlayan sözcüklerden bağdaş kurup.
Mentollü bir gülüş adadı bana evren
ve melankoli ile yıkanmış bir geceden geride kalanlar.
Günyüzü görmenin de meali iken umut
ve illa ki sevmeye dair.
Renklerin uzamı ve şeceresi sevginin
ve derin kesikler saklı iken yüreğimin teninde.
Ah, ömrüm!
Ah, saydam ruhum ve gülüşüm…
Mağdur iklimlerde kundaklanmış ne çok
duygu ve işte sevgi ektiğim umut biçtiğim hayat ve de satırlar.
İzahı yok pek çok şeyin ama iman
gücüme asılı yaşarken bir bir de dile getiriyorum duyumsadıklarımı.
Mavi mintanı göğün.
Kapış kapış sevgi ve umut.
Buhar olup uçsa ne ki ömür elbet
kalan sağlar bizimdir misali.
Hazin bir hazan çeşmesi ve sevgi
damlatan musluk:
Küpeştesi dünün ve sancılı günün
bakiyesi…
Elbet bakaya kalan sair duygu ve şair
kimliğimi kutsayan evren ve Yaratan.
Bir gülüştü peyda olan ansızın ve
sevginin dilemması ve sundum anbean göğün tanrısı idi bulutlar ve yüce Mevla
da; ‘’ol’’ dedi mi olmazın oluru bir sevgiyi daha muteber kıldı kâinat.
Kanatlandığım her yazın vakti.
Yazgımı kabullendiğim ve yazgıma
nazireler sunduğum ve delişmen ruhumda açan güller bense ön yargısız yaşar ve
severken asla da insan ayrımı yapmadan gelip gidiyorum işte o uzun yolda.
Uzatmadan seviyorum: yetmiyor.
Uzanıyorum en tepeye çünkü beni yanı
başına çağıran bir Rabbim var.
Raksı sözcüklerin ve şatafatlı
yalnızlığım…
İklimler şakıyan ve dökülen
yapraklarım: meddücezri de fıtratımın.
Aşk bir nüans.
Sevgi evrenin merkezi ve doğuştan
gelen.
Salmadım asla salmadım sevgiyi
kendimi de salmadım.
S/alındım bir ileri bir geri.
Bir insan bir sınav.
Sevgi bir armağan.
Kayıtsız kalamadığım bir dünya ve
kaynakçam kalp gözüm.
Alyuvarlarımda saklıyım ve
akyuvarları kanımın ve asla sabit kalamayan bir sayıyım çünkü ben sonsuzluğa
odaklandım yazmaya başladım başlayalı.
Sonsuz kere sevdim.
Sonsuz kere y/anıldım.
Sonsuz kere üzüldüm ve d/ağlandım.
Hazan ki bir mefkûre: hüzün ki bir
ç/ağrı ve işte hüzünlü kalbimi ben sadece Rabbime sundum ve O iyileştirdi
yaralarımı.
Yarenim bildiğim gönül dostlarım bir
ömür sevip sarmaladığım.
Dün ve de bu gün elbet yarınlara da
otağı kurdum ve hırpalansa da yüreğim asla hırlamadım asla ihanet etmedim dostlarıma.
Onlar da bana etmedi ya da etmezdi ya
da ben böyle bildim bir kere bile şüphe duymadım.
Rabbime dönük yüzüm ve kıblem ve
seccadem.
Hüzünlü bir redif kapımı çalan ve
yüreğimi de ardına kadar açtığım.
Hisse senedi gibi değer kaybeder mi
insan?
Umurumda olmadı çünkü herkes benim
için eşit ve aynıydı tıpkı benim gibi ve yine benim gibi bildim herkesi.
Yanılttım mı?
Asla.
Y/anıldım mı?
Hem de çok kere.
Bir diyezdi sevgi belki de diyet.
Övüncümdü yüreğim ve karakterim çünkü
asılsız bir ihbar değildi sevmek ve sevgi.
Sökükleri yüreğin.
Mevsimin nabzını tuttuğum günbegün ve
bence sevgisizlik ve de dedikodu ve yalan sadece zaman kaybı değil üstüne üstük
büyük günahtı artık kimse Rabbine şirk koşan benim içinse bu münafıklar bir
sirk hayvanı kadar onurlu dahi değildiler ve ben hayvanları da çok sevdim sair
eşyayı da.
Bir taşı dahi sevebilirdim sevdim de:
Hatta başıma atılan taşa rağmen ekmek
uzattıklarım üstelik bir ömür ve ben İlahi Aşk ile taçlandırıldım.
Kimse bilemez akıbetini ama herkes
nasıl da emin kendinden ve asla yere düşmeyeceğinden bu bağlamda masumiyeti ve
ağzı var dili olmayan hangi canlı ise acımasız kuralları ile ezip çiğniyorlar.
Çiğnendim ama düşmedim.
Çiğnemedim de çünkü ben Rabbimi
sevdim kadar Allah korkusu ile büyütüldüm.
Bazen yanıldım aslında kendimi
yanılttım ve sandım ki yanlış yapmadım.
Allah’ın sopası yoktu ve ben
defalarca dersimi aldım cahil zamanlarımda ama hatamı bildim af diledim
Rabbimden ve O, öylesine merhametliydi ki bana yeniden şans tanıdır ve hâsıl
oldu nice mucize.
Bir tevafuktu kim insan.
Bir sınav ve de.
Sınandığım kadar da sığdıramadım
sevgimi ben yere göğe sığamadım ve büyük bir rahmetin eşliğinde yüreğimi de
ihya etti Yaratan ve Allah rızası için sevdim insanları ve her birini Allah
dostu bildim tek şüphe dahi etmeden yüreğimi ve sevgimi serdim ayaklarına.
Yalnızlıksa çok izafi çok hem de.
Görünürde kimse çevresi geniş ama
Rabbine uzak.
Ve kimse yüreğimde saklı bilmeden
içine düştüğüm tuzak.
Ama beni yerden kaldıran ve koruyan
Mevla’m asla esirgemedi merhametini.
Bir kıstastı belki de kimi insan: ne
uzadım ne kısaldım görünürde ama ben öylesine bir rakıma dokunup ulaşmıştım ki…
İlahi Makamın huzuruna çıkmaktı işin
en önemli boyutu üstelik sırf bu gün değil bir ömür tek gerçek dostum ve
sırdaşım yüce Mevla’m ve konuşlu olduğum o izafi rahlede ben kalbime aldım illa
ki aldım Allah dostu tüm sevdiklerimi ve onlar da beni aldı bildim hatta hala
da bilmekteyim çünkü ben çıkarsız şüphesiz sevmiştim onları ve seveceğim de
nice insanı çünkü sevmeyi sevmek bana verilen bir armağan ve işte d/okuduğum
kadar hayatı titizlikle ve sevgiyle ve şefkatle asla da yanıltmadığım kadar
evreni y/anılmam asla dert değil çünkü ben sevmeden duramıyorum.
Hayal kırıklığı yaşadığım yaşatan her
kimse zaten dokunulmazlığı da varken sevgimin ve ruhumun ben zaten ulaşılması
gereken noktaya çoktan ulaştım ama daha da çok işim var ve aşmam gereken çok
şey andıkça Rabbimi anbean sırtımı kollayan ve beni de bir ömür koruyan.
Mevsimlerden ilkbahar aslında hazanın
başında.
Mevsimlerden yaz:
Çünkü bana ‘’yaz’’ diyen bir Rabbim
var ve aşkla eşleşen sözcüklerim ve duygularım…
İnsan başka ne ister ki?
Ve sevdiğim bir dostumun kulaklarını
çınlatıyorum sık sık bu aralar mademki Allah var gam yok…
Hamt olsun günüme ve bana sunulan bu
yaşama ve sonsuzluğu bana bahşeden yüce Rabbime ve de bana çıkarsız beklentisiz
sevmeyi öğreten aileme şükürler olsun çünkü içimde hınca hınç bir sevgi seli
var zaten bu değil mi beni bir ömür ayakta tutan…
Sonsuz sevgimle gerçek dostlarım…