Bulandığım saf kandın yalnızlığın
ihbarı
O devasa tüp geçit varsa yoksa aşkın inkârı.
Metruk hecelerden geçtim: yetmedi.
Yatıya kaldı hüzün coğrafyası
Islak imza gibi yeryüzünün altına
attığım
Bir de atamadığım omzumdaki ağrı
Oysaki çağrı bilmiştim ben bu acıyı
Ve çare b/elledim her yere düştüğümde
uzattığım elimi
Tırmalayan yalnızlık denen haris
sitemle
Eşlik edendi iblis
Mazlum yüreğime ektiğim sevgiyi
Sözüm ona tarumar edecek hangi haindi
Asla doğmamış anasından
Anamın ak sütü gibi helal bellediğim bu
gizemli aşkı
Bahşeden evrene şükürlerimi sunduğum
kadar
Sevgi illa ki katık ettiğim
Saygıda kusur etmeden aşkın
şeceresini tuttuğum
Şu Maarif Takvimi imgelerimde asılı
kaldığıma
Şahit devasa kâinat
Ve yolunu g/özlediğim benliğin
Yıkılmak bilmedi duvarları
Çünkü sevgiydi sevgi
İnşa ettiğim temeli bu bitimsiz
rüyanın
Elbet eşlik edecek biri vardı
Dünümde ikbalimde
Vurgun yediğim denizin binlerce
fersah altına
Fesat olan hangi kimlikse
Kine doymayan indinde iman gücümün
Aşkın sarmalında koştuğum sadece
Hakkın kapısı
Ardına kadar açık umudun ve aşkın
dünyası
Bazen bir sarkaç hükmünde
Bazen sayaç
Kırık bir kalbin engelli aşkı
ötelendiği kadar
Engel bilmediğim yaşam denen hikmeti
Vurgulayan her duygu her zaruri
ihtiyaç
Zaafım değildi üstelik sevgi
Bilakis evrenin armağanı yakalandığım
bu muhteşem rüzgârı
Sunan ne güzel ki hükmetmişti bana:
Sev diye…
Aciz kulun aç yüreklere cevabı
Nasıl ki Allah vardı gam yok
Bedeller ödesem de sevginin uğruna
Bazen aç yatsam da ya da tok
O tok sesi hüzün denen pergelin
Saplandığı yüreğin en derin inine
Aşkla hâsıl olan bir fasıla ki
Emsalsizdim ben dünya denen çengide
Çalan şarkının nakaratı varsın olsun
hüzün ve acı
Hünkârım Rabbim
Hükümranlığında teslim olduğum
Tartışılmaz kudreti
Nasıl yaratılmıştım aşkın İlahi Sesi
ile
Donanımlı bir mevta olmanın hikmeti
Aşkla şerh düştüğüm sevgi denen iklim
Yaratılışların en güzel gayesi
bildiğim nasıl ki aşk idi
Sarmalında varlığın,
Bir senfoni gibi
Yüreğin aralıksız sızladığı ve
sızdırdığı
Varsa yoksa kabul görmek O’nun
nezdinde…