"Bu ne abi?
- Elinin körü çay parası!
- Bir 10 lira daha at. Çaya zam geldi.
- Zam mı? Gene zam mı geldi çaya? Zam geldi yine zam. Zama zam! "
Severek ve gülerek izlediğimiz Kemal Sunal filmlerinde meğerse nice hayat dersleri gizliymiş de biz anlayamıyormuşuz yani ağlanacak halimize gülüyormuşuz,ruhun şad olsun büyük usta sen sadece komedinin değil;değerlerimizin ve geleceğimize ışık tutan bir ustasın.
1984 yapımı "Orta Direk Şaban" filminden bir kesit bu diyologlar hatta Şaban'ın bu sözleri söyledikten sonra başı döner ve yere yığılır.Bir başka ünlü oyuncu ise,zamlı çay parasını isteyene,"bari alıştıra alıştıra söyleseydin,"diyerek sitem eder.
Bu replikler kolay kolay unutulacağa benzemiyor yine Şaban'ın kahvaltıda peynir ve zeytinle konuşması ne kadar da can yakıcıydı:
"Kral gibisin olum Şaban, kim bulmuş bu devirde beyaz peyniri?"
"Ulan zeytin kim derdi ki bir gün seni kavanoz müzesine koyup seyredeceğiz."
"Peynire de zam gelmiş,zama da zam..."
Yılbaşı demek;eğlencenin ve alkol tüketiminin pik yaptığı,bazı mekanların açılıp bazı sektörlerin kar yaptığı geceden ziyade Noel Baba'nın hediye ve uğur getireceğine inanılması demektir fakat bizler için bu hediye,genellikle zamlar olur..
Bizim sosyal medyada,"sosyal yardımlaşma derneği"adı altında bir sayfamız var,adı üzerinde zaten iş,hastalık,meslek,bazen yol tarifleri,yemek tarifleri,iş yeri açılışları vb.gibi konular paylaşılır,siyasetten ve fotboldan uzak.Bugünlerde ne okumak istiyorum ne takip etmek istiyorum bu sayfayı,neden mi,çünkü hepsi ev sahiplerinden şikayetçi.
Bir kardeşimiz dün paylaşmış:
"Abi ben asgari ücretle çalışan birisiyim,iki çocuğum var,ev sahibi 1000 liradan 6000 lira yaptı kirayı,ne olur devletimiz veya belediyeler bu işe bir el koysunlar,sırf bu yüzden başka memlekete taşınmak istiyorum."
Kaç aylardır döviz ve motorin fiyatları neredeyse yerinde sayarken,hiçbir bahaneleri yokken,kafalarına göre nasıl ve neye göre zam yapıyorlar?
Geçen 140 bin olan bir otomobil ertesi gün 150 bin diye yazmış satıcısı,be insaf...
Alım gücümüz işte böyle düşüyor yine Kemal Sunal 'ın deyimiyle birbirlerimizi bu şekilde" kazıkladıkça" asla ilerlememiz mümkün değildir ve oltaya takılan şaşkın balık gibi cebeleşmeye devam ederiz.
Yardımsever,hayırsever,misafirperver,cömert olan bu aziz halkımız nasıl oluyor da acımasız ve açgözlü olabiliyor ve bu ne insanlığa sığar ne de müslümanlığa.