Kendinizi en huzurlu hissettiğiniz yer neresi?
Hani, çocukken evinizde hissedersiniz bu duyguyu; kendi evinizde anne ve babanızın yanında, olmanız gereken yerde bulunduğunuz için huzur içerisindesinizdir.
Evlenince, yine evinizde; eşinizin, çocuklarınızın yanında onlarla birlikte iken böyle bir huzur hali içerisindesinizdir.
Yurt dışında veya evden dışarıda, ya da sokakta hep dışarıda olmanın verdiği bir tedirginlik vardır üzerinizde, ama evinize girdiğiniz anda; olmanız gereken, ait olduğunuz, kendi yerinize gelmenin, orada bulunmanın huzuru kendiliğinden kaplar içinizi.
Üniversite yıllarımda en çok Harp Okulunda yaşadım bu duyguyu; pazar günü akşamı, tam vaktinde nizamiyeden geçip, içeriye girdiğim anda bir rahatlık çökerdi üzerime. Okulun içerisindeyken; olmam gereken yerde bulunduğum için psikolojik rahatlık içerisindeydim. Hafta sonunda ise; evci olduğum için, evimde anne babamın yanında kardeşlerimle birlikte iken yine bu huzur halini yaşardım.
İşçi, memur vaktinde iş yerinde hazır olduğu zaman, mesai bitimine kadar olması gereken yerde bulundukları için huzurludurlar.
Öğrenci, ders saatlerinde okulunda, sınıfında iken huzurludur. O yıllarda, bir gün, bir arkadaşımla okulu kırmıştık, o gün psikolojik olarak epey sıkıntı çektiğimi, içimin darlandığını hatırlıyorum. Olmam gereken yerde değildim, zira...
Şu, 63 yılı geride bıraktığım bu günlerde ise; kendimi, en çok Rabbimin huzurunda, yani namazda huzurlu hissediyorum.
Sanki; “bedenim ve ruhumla olmam gereken yer işte burası, beni yaratan Rabbimin, sahibimin, efendimin huzuru, namaza durduğum şu an” diye hissediyorum ve tüm hücrelerimde o huzuru yaşıyorum. Öyle ki, namaz dışında geçirdiğim tüm vakitler, sanki baba evinden uzaktaki o çocuğun, kendi evinden, çoluk çocuğundan ayrı o babanın hali gibi…
“Ruh gurbettedir, beden ise kendi memleketindedir. Allah’ım! Garip, mahzun ve vatanından ayrı düşmüş olan ruha acı, merhamet et.” Diyen, Mevlâna aklıma geldi.
Ruhumuz dünya hayatında gurbette olduğuna göre, bu gurbet halini giderecek yegâne yer Rabbisinin huzuru olan namaz olduğu için, demek ki ben ancak orada sükunete ve huzura kavuşabiliyorum.
Sanki, namazın dışında iken caddede, sokakta gibiyim, namaza durduğum anda evime girmiş gibiyim.
Çocuğun anne babasının yanında olmak istemesi gibi, ruh ve bedenim sahibinin huzurunda, sahibinin olmasını istediği yerde hazır bulunmuş olduğu için, ben namaz içerisinde büyük bir huzur halini yaşıyorum, zannımca.
Ne demeliyim; “Rabbime binlerce şükür olsun, Rabbim kimseyi namazdan mahrum bırakmasın".
Huzur halinde yaşamak çok güzel.