Üç gümüşten tüy düştü,
göğsünden güvercinin
Açılmış yarada, kuzgunun, kanlı pençesi.
Kalbi çarpıyordu henüz, küçük bir saat gibi.
Ölüm çöktü simsiyah,
yoktu bahanesi .
Vahşetin iğrenç kafesi, gürültüyle açıldı.
Seçilmişti kurbanlar hazırdı asılmaya.
Bir anda sustu sessizliğin
haykıran sesi.
Kalemi kırılanlar and içmişti tarih yazmaya.
Oysa ne güzel uçardı güvercinler.
Renkli uçurtmalar sevdalık.
Süzülürdü gök yüzünde.
Kır çiçekleri.
Henüz ölmemişti insanlık,
Hani özgür olacaktık zincire vurulsak bile
Üç damla kan düştü hayallerimize.
Hani kardeşçe yaşayacaktık
Dünya ile elele
Elveda dedik uçup giden ideallerimize.
Artık kanat çırpmıyor göğe güvercinler.
Şarkılar yükselmiyor bulutlara, için için.
Özgürce kimse dans etmiyor kahkahalarla.
Şarkılar sadece yaslar için.
Gökyüzünde ,koyu gri bir sis
Karanlık sardı gök yüzünü.
korkarım ki hava açmayacak.
İçimde kötü bir his.
Güneş her sabah serse de yüzünü.
Bir daha kuşlar uçmayacak!
Haydi çocuklar haydi.
Boyayın gök yüzünü maviye.
Birde gök kuşağı çizin rengarenk.
Bulutlar çiçek açsın yedi renk
Değiştirin dünyayı,
güvercinler uçsun diye
Korkmayın karanlıktan.
Korkmayın sakın!
Mum ışığında bile yok olacaklar.
Küçücük olsa da bir ışık yakın.
Siz güldükçe onlar,
kaybolacaklar!
Yine oynayın oyunlarınızı.
Söyleyin şarkılarınızı yine .
Umudunuz hiç bitmesin.
Sesiniz yükselsin göğe.
Elele tutuşun karanlığa inat.
Sevgiyle bakın yarınlara.
Aşk tohumları ekin, kanla sulanmış topraklara .
Unutup atın, acılarınızı ve yalnızlığı.
Sevdalar biriktirin,
yarınının çocuklarına..
Sarsın tüm karanlığı tarihin ıssızlığı
Üç gül dikin zifiri karanlığa.
Haydi çocuklar gülün,
Bu gelecek bu hayat sizin.
Aldırmayın hayal kurun mutluluk için .
Yıkılmayın dimdik durun.
Utanmayın çekinmeyin bu, vatan sizin.
08 05 2021
Yılmaz Tizgöl
Moskova