Mezarları açmamız lazım artık bizim
Yaşamaya gücü yetmiyor yetişkinlerimizin
Şair diye ölenler, mert ve cesur diye ölenler
Lime lime doğrayın bizi ve çekip alın
Sizi, maddenize kavuşturacak her bir eti ve kemiği
Aşk kutsaldı biz anlamadık, eş kutsaldı biz anlamadık muhabbet kutsaldı en çok da onu anlamadık
Nefeslerimizi tutar gibi yüzlerimize baktık
Zorundaydık yüzlerimize bakmaya çünkü açtık
Zorundaydık nefeslerimizi tutmaya çünkü
İnlerimizin dışındaydık
Moraran yüzlerle sofraya toplanmalıydık
Kan kokuyordu yemekler fakat biz görür ve yediğimizi anlar gibi ifadelerle
içimizdeki cinneti bastırarak çatallarımızı salatalarımıza batırmalıydık
Bunu belki geleneksel bir tanrı rızası için yapmalıydık belki de Şair ve mert olanlardan dolayı toprakta yer kalmadığından
Sonra dönmeliydik inlerimize unutmak için
Çocuğumuz olur biz unuturuz eşimiz olur yine unuturuz biz hep bir şeyleri unuturuz
Şimdi bir mite dönüşen anlam kelimesinin peşine düşmek için
Alıp ölümü özenle seçmeliyim
Onu kendim için özenle hazırlamalıyım Konuşmaya heveslenemedim ,yemeye içmeye heveslenemedim, en çok da davet etmeye heveslenemedim
Şimdi kalemliğimde uzanan şu metal gövdeyi alsam
İçini özenle ve hevesle temizleyip onu yenilesem
Ve yattığı yerden kaldırıp
En sevdiğim müziği kulağıma dayayarak
Özenle hazırladığım metali içimde bir yolculuğa çıkarsam
Ve yolculukta edindiğim tüm mahsulleri ölülere dağıtsam
Ölüler bu mahsuller sizin hakkınız.