Bana Yarın Olacak Yarınlarım
Bana yarın olacak yarınlarım sizleri beklerken(Rabbim nasip
ederse inşallah göreceğim, nasip değilse sizler benim yarınım olmayacaksınız)
heyecanlı bir bekleyiş içindeyim Rabbimden ümidimi kesmeden beklemekteyim.
Bazen kâğıt parçasına bir şeyler karalarken(bu da artık mazide kaldı artık
klavye başında Word’e yazarak klavyede saklıyoruz) belki ileride benden sonra
birileri okur diye yazmaktayım aynı heyecanımı içine katarak belki okuyan bu
heyecanımı hisseder. Kendimi gelecek gelecek veya gelmeyecek diye kaygılar
içinde geçirmiyorum biliyorum ki benimse mutlaka Rabbim gönderir ve bana
mutlaka ulaşır. Bu nedenle endişe duymak yerine acaba yeni gelecek olan
geleceğe dair içine bir şeyler katabilecek miyim onun endişesini azıcık duyarak
hissediyorum yani bu kadar.
Damarlarımda akan
kanın sıcaklığıyla, yarının gelecek olana layık olma telaşı yokta değil lakin o
kadarda değil, ben Rabbimin göndereceğine inşallah layık olurumda Rabbim her
zamanki gibi yardımcım olur.
Bazen böylesine söylemler bazılarına delice gelebilir lakin
bu hayatta delice olan bir şey Rabbinden kulun ümidini kesmesidir. İnsan
ümidini kaybederek kendisine dünyasına zincir vurması da nedir buna gerek yok
iken. Var olurken birden yok olan insan doğru devam etmeyen ilişkiler
dünyasında araya dünyayı çıkar ilişkisini duvar gibi örerek bu ilişkiler
fikrini beğenmeyerek kendisi yeniden hudut çizmek için alanı yok iken, sahte
alanına yeni bir dünya kurarak ancak kaçmayı bilmektedir derim. Oysa Rabbim
bizleri bu ilişkileri daha sıcak daha kuvvetli kopmaz iman bağı ile
sağlamlaştırmamızı kesin hatları ile isterken birbirinden farksız alanlarda
çukurlarda yaşamayı pekte çok seviyoruz galiba Vesselam!