Yangınında nâr idim nur-u aşka küfreden
Gecemde efkâr idin her günümü zehreden
Biçareyim, yokluğunda erirken hep bu beden
Meğer aşk yolunda bana da biçilmiş bir kefen.
Bir garip yolcuyum heybemde birkaç hatıra
Bir de dede yadigarı tabakadan birkaç cigara
Titretir hasretin ellerimi yanmıyor bu kibritim
Akan gözyaşlarımmış meğer er geç farkettim
Ey varlıklar aleminde var olanı vardan eden
Yâr diyen bir kalbi yarıp yarıp yara-bere eden
Senden kalan derinliklere kül basarken hep ben
Ben dediğim sen olmuş; acı çeken ha ben ha sen!
Ne gariptir imkansız olana umut bilemek,
Sevda avlusunda el açıp huzur dilenmek,
Sessizlik çığlıklarına hep sağır kesilmek idi
herşey; bir lâl olanın sağıra aşkından ibaret
Sensiz geçen günlerde acılarım hiç uyutmuyor
Ruh dengem bozulmuş gözyaşım hiç durmuyor
Hiçbir şeyim normal değil sen benden gidince
Sensiz şehrin sessizliği kulaklarıma işkence
Yarın dediklerin hep bugünlerin ihmali değil mi?
Ertelenen her vakit ruh-i kalbe zeval değil mi?
Her ayrılık vakti aslında bir terkediş değil mi?
Yaz mevsiminde güz yaprağı dökmek değil mi?
Dermanda senden, çilede senden ya Rabbilalemin,
Cezası bu mudur yolunu terkeden gafilin
Affı şükre sığmayan bir cehennemin içinde
Serinlet ateşimi misali gibi kıssa-i İbrahim'in.
-Roni Tektaş
(
Hasret başlıklı yazı
Öyle_Gerekti tarafından
1.12.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.