Sorma halimizi gidişat nasıl
Bizlere yaşamak dert oldu oğul
Ömrün son demine geldik velhasıl
Terk-i diyar etmek şart oldu oğul
Yufkaya sarıp da kuru soğanı
Tek bire düşürdük günde öğünü
İtler mesken tuttu köyün dağını
Sürüye dadandı kurt oldu oğul
Cahil cühelası veriyor talkın
Makama mevkiye düştüler ilkin
Paraya mal mülke tapınan halkın
Kıblegâhı haşa dört oldu oğul
Gariban korkudan pustukça pusar
Doğruyu diyecek kim varsa susar
Zalimin rüzgarı hiç durmaz eser
Mazlumun bağrına sert oldu oğul
Haksız kazanç dersen gidiyor gırla
Ceplerde ne varsa alınır zorla
Yazılar ovalar o kadar tarla
Zenginin kursakta fırt oldu oğul
Eksik her şeyimiz yok hiç tamımız
Söndü ışığımız bitti mumumuz
Baharı unuttuk bu son demimiz
Kara kışa döndü mart oldu oğul
Adalet kılıcı paslandı kında
Örf adet gelenek kırıldı yende
Yiğidi görüp de kaçan meydanda
Çapulcu sürüsü mert oldu oğul
Arsızlar berduşlar girip kol kola
Milletin başına oldular bela
İpsize sapsıza çara çakala
Bu canım topraklar yurt oldu oğul
(
Oğula Mektup başlıklı yazı
Akdeniz tarafından
28.01.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.