harabe bir misafir odası
orada maziyle birlikte dinleniyorum
elvedayla yazılmış kitaptan okurken
harabe bir misafir odası
örümcekler tarafından korunuyor
yılların getirdiği bir yorgunluktan
harabe bir misafir odası
maziden sonrası bir akşam
kan revan paramparça mehtap
sessizlik bize kadim bir ödül vererek
tüm hezimetlere barınak sağlıyorken
küfe calan duvarlar gözüme çarparken
harabe bir misafir odası
görüşmenin adı altında
suçlama ve ihanetin
barışı içinde bir araya geldik
oda bize küskün olduğunu söyledi
ve ritimsiz bir müzik eşliğinde
bir turist gibi sessizce
kalabalıktan cevaplar isterken
yün eldiven giyen bir kadın
ve eğlence başlasın
konuşmak istemeyen bir adam
mazi ölüm gibidir diye düşünürken
susuyor
bir sürahi bayat şarap istiyoruz
ve gülüyoruz biz bize boşlukta
gülümse güzel kadın
mantıklı olsun bu gece
harabe bir misafir odası
çatıdan yağmurun aktığını
duyabiliyoruz
biz hala konuşmuyoruz
gözlerimi kapatmak istiyorum
eğer doğru hatırlıyorsam
o kadının gözleri ve ruhuda
alacakaranlığı kovalayan
lamba kadar loş yansıyordu
harabe bir misafir odası
camsız pencereden
meşe ağaçlarını izlerken
sen güzel kadın
şimdi cesaretini topla tanrı adına
yedi kelimeyle anlat derdini
adeta bir hanımefendi gibi anlat
utanarak selamlıyorum seni
ve sessizce bakışıyoruz
eğer hâlâ bu oda da olsaydık
sana memnuniyetle sevgilim derdim
şair şimdi cesaretini topla tanrı adına
harabe bir misafir odası
içine çökmüş çatıdan
yağmurun aktığını duyabilmek mi
kimsenin olmadığı bir oda
ve dünya ne kadar üzücü
iki gözümü kapatayım
iki gözümün perdesini….