-Evet sanırım doğru. Yaptığımız işlerle ilgili kimseye bilgi vermeyiz. O sırada hesabına yüklü bir ARM transferi oldu.

-O zaman hak talep edemezsin assasin. Bizim yapmamız gerekeni Lara yapmış.

-Ama Tiran bu, bu anlaşmaya aykırı.

-Varoşta yaşayan birini öldürmek anlaşmaya aykırı değil mi assasin? Prometheus’u öldürdüğünüzü kabul ettin.

                        Baş Tiran eliyle kapıyı işaret etti.

-İşin bittiğine göre klanına git. Adamlarına söyle, bir daha varoş kurallarına karşı çıkmasınlar.      

            Assasin süklüm püklüm odadan çıkarken Lara’ya kin dolu bakıp işaret parmağını salladı. Assasini bakışlarıyla takip eden Baş Tiran Simyacı’ya seslendi.

-Sen gidebilirsin Simyacı. Biz kızınla görüşeceğiz.

            Simyacı karşılık vermeden çıktı. Ardından Kartal Binbaşı da çıktı. Çöpçü Tiran hırlar gibi konuştu.

-Bizi neden riske atıyorsun Baş Tiran? Bu kadının cezasını verelim. Başımız derde girecek.

-Başımız zaten dertte çöpçü. Lara varoşa geldiği anda başımız derde girdi zaten. Böyle konuştuğuna göre kendine çok güveniyor. Bana yardım etmezse ölür. Ederse koruruz.

                        Lara’ya baktı.

-Yardım eder misin?

-Ederim ama şartlarım var.

-Ha, ne dediğinin farkında mısın sen kadın? Şart sunacak durumda olduğunu mu sanıyorsun?

-Yardımıma ihtiyacınız varsa evet şart sunabilirim.

-Şartların nedir söyle bakalım?

-Birincisi, varoştaki herkes için daha iyi yemek ve ekmek istiyorum.

                        Baş Tiran kahkahalarla güldü.

-Herkesin ekmeği ve yemeği var.

-Evet Baş Tiran herkesin ekmek ve yemeği var. Yediklerimizin tamamı ya küflü veya küflenmek üzere. Her gün en az 12 saat çalıştırdığınız insanlar daha iyisini hak ediyor.

-Varoşta yaşayan kimse daha iyisine ulaşamaz kadın. Daha iyisini bulamayız.

-Bulursunuz Baş Tiran. Tüm pis işlerini yaptığınız bölge yönetimiyle konuşursanız bir günlük ekmek, bozulmamış konserve ve peynir bulabilirsiniz. Öyle değil mi?

-Diyelim ki bulduk, başka?

-Simyacı’ya hiçbir şekilde zarar verilmeyecek. Aksi halde..

-Bizi tehdit mi ediyorsun sen?

-Evet tehdit ediyorum. Simyacı’ya bir zarar verilirse katiller dahil hepinizi öldürürüm.

                        Konuşma sertleşmeye başlamıştı.

-Sen kendini ne zannediyorsun kadın?

-Adım Lara Baş Tiran. Yüzbaşı Lara. Güvenlik Merkezi saha personeliyim. Araştırın, haber verirsiniz. Karavanımda olacağım.

Lara başka bir şey konuşmadan toplantı salonunu terk etti. Annesi ve Hayalet karavanın önünde bekliyordu. Annesi fısıldar gibi teşekkür etti.

-Teşekkür ederim kızım. Yaptıkların için.

Simyacı cevap beklemeden karavana girdi.

-Gözü kapalı riske girme Lara. Burada güvenebileceğin kimse yok.

            Lara cevap vermeden konteynere gidip yattı. Lara konteyneri terk edince Tiranlar arasında kısa bir şaşkınlık oldu. Bu güne kadar kimse onları tehdit etmemişti. Lara’nın ardından Kartal içeri girdi.

-Kim bu kadın Kartal? Bizi tehdit etme cüretini nereden buluyor?

-Adı Lara Baş Tiran. Yüzbaşı Lara. Güvenlik merkezi saha personellerinden. Özel biridir. Söylediklerini ciddiye alın bence.

-Sorun ciddiye alıp almakla ilgili değil Kartal. Lara’nın yaşadığı her saat için bizim hayatımız tehlike altında. Bir assasin öldürdü ve kabul etti. Ölüm emrini kendi imzaladı. Ya ölecek veya doğu hükümetinin yüksek güvenlikli cezaevine gidecek. Gold Horn Lara’yı yaşatmaz.

-Lara başının çaresine bakabilir Baş Tiran.

-Bu kadının niyeti ne Kartal? Gelir gelmez başımızı belaya soktu.

-Emin değilim Baş Tiran. Ama doğrudan size zarar vermez.

-Nereden biliyorsun?

-Akademinin birinci kuralı “ Sivillere zarar verme” dir. Lara bu kurala hep sadık kaldı. Başınız beladaysa yardım edecektir.

-Kimse bizim başımızı belaya sokamaz Kartal. Çık.

            Kartal çıktıktan sonra tiranlar saatlerce tartıştılar. Gece yarısından sonra Lara’nın karavanına bir adamlarını gönderip çağırdılar. Lara toplantı karavanına girdiğinde Baş Tiran bekliyordu. Diğer tiranlar insiyatif almamış karavanlarına dönmüşlerdi. Gold Horn’a savaş açmak zor bir karardı. Baş Tiran’ın işaretiyle Lara sandalyeye oturdu.

-Seninle ilgili bir karara varmak zor oldu Lara. Hayatın tehlike de biliyor olmalısın. Assasinler yaptığını kabullenmeyecekler ve ilk fırsatta öldürmek için saldıracaklar. Senden öğrenmek istediğim bazı şeyler var. Ölmemek için neler yapabilirsin?

-Ne istediğini söylersen bir karar verebilirim baş tiran. Prometheus’un öldürülmesini neden kabullendiğinizi söyleyerek başla istersen.

-Kabullenme değil Lara anlaşma diyelim istersen.

-Nasıl bir anlaşma? 

-Yaşama garantisi Lara, biz ve yakınlarımız için yaşama garantisi. Yeterli mi?

-Yeterli değil Baş Tiran. Burası Gold Horn’un kontrolünde mi demek istiyorsun?

-Sadece varoş değil Özerk Bölge’nin tamamı Gold Horn’un kontrolünde Lara. Saçma sorular soruyorsun. Farkında mısın?

-Farkındayım Baş Tiran. Teyit etmek için soruyorum. Prometheus’u öldürene neden ceza vermediniz?

Baş Tiran bir anda cevap veremedi. Yıllardır varoşun tek hakimi biziz naraları atarken emir altında olduğunu itiraf etmek zordu.

-Assasinleri varoşa Gold Horn yerleştirdi, onların onayı olmadan bir şey yapamayız.

-Yani Gold Horn’un emrindeyiz diyorsun Baş Tiran, öyle mi?

            Baş Tiran yutkundu. Boğazından Hı, hı diye bir ses çıktı.

-Anladım Baş Tiran. Benden tam olarak ne istiyorsun?

-Senin lanet eylemin yüzünden en geç öğleye kadar şehir de yaşayan ailem öldürülebilir.

            Şaşırma sırası Lara’daydı.

-Senin şehirde bir ailen mi var? Yanlış duymadım değil mi?

-Yanlış duymadın Lara. Ailemi burada yaşatacağımı nasıl düşünebilirsin? Karım ve iki küçük çocuğum şehirde yaşıyor. Ben tek değilim, diğer tiranların aileleri de şehir de yaşıyor. Ailelerimize zarar vermemek şartıyla Gold Horn’un emirlerini yerine getiriyoruz. 

-Prometheus?

-Prometheus’un burada olduğunu öğrenince Gold Horn intikamını aldı. Yaşaması için bölge yönetimi doğu hükümetiyle anlaşmıştı. Gold Horn’un her yerde bilgi kaynakları vardır. Bölge yönetimi Prometheus’un ölümünü sineye çekti, ses çıkaramadı.

-Aileni ne yapmamı istiyorsun?

-Kuzey batı istikametinde az katlı evlerin olduğu mahallelerde bir evim var.

-Silah var mı?

            Baş Tiran duvar kenarındaki çelik dolaba yürüyünce Lara takip etti. Baş Tiran’ın anahtarla açtığı çelik dolaptan çıkardığı silahı aldı, alışkanlık eseri silahı bir çırpıda söktü, kontrol etti. Pas yoktu. Silahı birkaç kere kurdu, boşalttı. Dolabın içinden dört şarjör aldı.

-Güvenlikçilerle çatışmam haberin olsun.

-Gold Horn böyle işler için kendi adamlarını kullanır. Baş edebilir misin?

-Çok kalabalık gelmezlerse hallederim.

-Dış mahallelere kalabalık gitmezler. Dört en fazla altı kişi.

-Hallederim, iş bitince isteklerimi unutursan hesap sorarım.

-Sen ailemi güvenli eve götür gerisini halledeceğim. Assasini öldürdüğünü haber alınca yönetim isteklerini kabul edecektir. Ben görüşeceğim. 

Salondan çıkmak için ayağa kalkan Lara aklına gelen şeyle tekrar oturdu.

-Kafama takılan bir şey daha var Baş Tiran. Assasini dün gece öldürdüm. Bu akşam yetkili assasin gelip hesap sordu. Öğleden önce ailene saldırı yapılacağını söyledin. Uzun zaman oldu. Ben olsaydım şimdiye kadar ailene saldırmıştım. Bana sorarsan gereğinden fazla rahatsın.

-Prometheus’un neler yaptığı hakkında bilgin var mı?

-Tanıyan herkes bilgisayar dâhisi olduğunu söylüyor.

-Ben anlamam. Bildiğim bölge yönetimi yaşamasını, Gold Horn ölmesini istiyordu. Varoşa geldiğinde yaptıklarıyla bize de ARM kazandırdığı için ses çıkarmadık, araştırmadık. Onun yaptıklarıyla artık şehre rahat girip çıkıyoruz. Rahatlığıma gelince evet rahatım, çünkü Prometheus’un yetiştirmesi adı Anonim olan, Gold Horn’un sistemine giriş yapıyor. Assasin buradan çıkınca Gold Horn;’a acil ve önemli koduyla bir yazı gönderdi. Anonim yazının kodunu I’(insignificant : Önemsiz) ya çevirdi. Bu şu demek, assasinin yazısı sabah dokuza kadar görülmeyecek. Yazının görülmesi ve uygulamaya konması biraz zaman alacak. Anladın mı?

-Anladım.

-Sen şehre güvenlikçi kıyafetiyle gidersen sana sıkıntı olur çünkü evimin olduğu mahalle de güvenlikçiler hiç sevilmez. Üzerindeki kıyafetlerle gidersen Gold Horn ekibinin dikkatini çekersin. Saat 7 den sonra gideceksin.

-Aileni neden bu gece transfer etmedin?

-İki sebebi var Lara. Birincisi Gold Horn varoşun sahibinin ben olduğumu bilmeli, ikincisi Gold Horn’a kafa tuttuğum için yönetimdekiler beni desteklemeli. Bu yüzden her şey dakik olmalı ki herkes alması gereken mesajı alsın.

-Ailem dediğine göre bir karın olmalı. Kadın sesin için önemli değil mi?

            Baş Tiran hırıltılı güldü.

-Kadından bol ne var Lara? Bana çocuk doğursun diye bu kadınla birlikte oldum.       

            Lara muhatabına tiksintiyle baktı.

-Çok iğrenç birisin Baş Tiran   

-Gerçek dünya da yaşıyoruz Lara. Dünya iğrenç ben ne yapayım?

 -Karavan da az bir işim var. Yarım saat sonra çöp arabalarının yanında olurum.  

The End



( Lara Distopik Roman 18 Final başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 27.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu