
SENDEN SONRA
Sevinçlerin şakağından vurulduğu bir demdeyim.
Aklıma geldin.
Boynu bükük anılarım süzüldü gözpınarlarımdan.
Zehirli sözcükler gezinip durdu aklımın
kıyılarında.
Güneş bir parçasını daha fırlatırken,
Gökyüzü düğmelerini çözüp bekliyordu.
Bir neşter daha vuruyordu doktor,
Yolunu kaybetmiş bulutlara.
Yüreğimin sisli yolarından geçip,
Beraber ağlıyorum…
Mavi bir akşamın renklerinde yıkanıyor
gözlerim,
Nereye baksam hüzün damlıyor,
Nereye baksam hayatın nabız atışında
hükümsüzüm,
Nereye baksam yarım kapanıyor gözlerim.
Senden sonra diye başlayan cümleler,
Kurşun olup saplanıyor bağrıma bağrıma,
Taze bir doğumun sancılarından,
Titreyen bedenimin soluksuzluğunda,
Aşkın soykırımına uğruyor,
Tüm kelimeler…
Soluğumu kesiyor zaman…
Nefes almak bile farazi bir eylemin
yankılarından geçiyor,
Batıyor tenime her defasında yokluğun,
Acısını boş verdim de
Sancısı yakıyor canımı,
Acı geçip gidiyor,
Mızrak gibi saplanmış sancı gitmiyor bir türlü,
Anlıyorum yalnızlık sancısı işte böyle zor
diye…
Ah! Sevdiğim, kıyamadığım, vaz geçemediğim,
Acının doludizgin koştuğu memleketlerden
geçtim,
Hiçbir yokluk bu denli öldürmedi ruhumu.
Adım adım nefesine koşarken,
Aşka hemhal bir kavganın ayakuçlarındaydım,
Karanlığın askerleri düştü peşime,
Sensizliğe gebe bedenimle,
Baksana kan revan sabahlara ertelenmiş
umutlar…
Aklı zayi zamanın getirdiği,
Senden sonraya kurulmuş saatlerin,
Ölüm çığlığı aynalardan yansıyan.
Yüreği rehin düşmüş mahkûmun son sözleri gibiyim,
İyiyim desem inanma,
Kötüyüm desem muamma…
Senden sonra,
Es payı bırakmadan
Acılarımın hıçkırıklarıyla savaşıyorum.
Hatırladıkça,
Hasret sıtmasına tutuluyorum.
Her köşe başı adına aşina sokaklarda,
Kimliksiz suretlerle anıldığımı,
Söyleyemiyorum,
Konuşamıyorum,
Hatta biraz utanıyorum.
Unutmadan, unutmadan sevdiğim
Bilesin ki
Artık uyuyamıyorum…
Adem Efiloğlu