Kim sakladı?
Saçlarının kokusunu.. aklında
Beklediler mi bin gece bir merhaba'nı..
Öptüler mi seni "evlat gibi"
... Saniyelerle yarıştırırak gözyaşlarını.
Kim yalvardı ?
Kal !
Kimin amin'iydi adın ?
Kim yanmak istedi cehennmelerde uğruna dokunuşlarının.
Şimdi beni kim anladı ?
Kim bildi kime yandığımı..
Körkütük sarhoşken ben aklımda kim vardı ?
Kim sordu ağlarken dudaklarımdaki tadı ?
Tam yüreğime isabet bombalı saldırının adı, şiir kaldı.
Çok fiyakalı acı..
Kim anladı ki acıdığını.
Oysa Avuç içinden öperdim seni
ulu orta..
Kimin umrundaydı aşkın adını ölüm koyduğumda.
Ölüm koktuğumda..
Ölüm koktuğunda.
Hiçkimse vardı sadece başucumda.
Alışmam gereken bir yok'luk var artık. Biraz sana benziyor, biraz hiçbirşeye..
Umut çok eski zamanlardan kalma batıl inanç, hormonları gelişmeyen bir kadın artık sevilmek.
Ve ben piyanonun basmayan tuşuyum..
Ucuzdur diye aldığın ve hiç giymediğin dolabında ki hırka
Parmakları olmayan çocukların, çaldığı flüt olmak isterdim oysa.
... Ama kurduğum hayaller hep büyük geldi bu Dünya'ya..
Şimdi bağımlısı olduğum bir acıyı söküp atmalı içimden yüreğimle birlikte,
Hep kan tutar beni, belki benim için artık kanı tutma vakti..
Zor biliyor musunuz; sevilenenin gitmesi ?
Düşünmeyin
Boş verin imkansıza çare arayan bir deliyimdir ben belki..
Yağmurları yutup ölebilirim ama yapmıyorum !
Bu çok afilli bir intihar olur çünkü,
Harflere işkenceye yapmaya gerek yoktu aslında,
Sevmeyip seviyor yapmak daha kolay olabilirdi
Herneyse;
Bak sevgilim..
Oh canıma değsin gibi bir tavır takınmaktan vazgeçtim.
Biraz sen olmak istiyorum çünkü.
Ve son cümlemi noktaladığımda şu yok'luk denilen şeyin bağımlısı olacağıma yemin ederim..
Dinle beni son kez..
Sen ve ben uçurum kenarında karşılaşan çocuklardık..
Birbirine tutunmaya çalışanlardan.
Elimi bırakışın değil beni kızdıran, elini tutmuş olmam.
Ve senden sonra öfkelendim ben bu kadar aynalara..